Sular akıp gidiyor derinlere
Bir sır olup derinlere
Bir yol bulup derinlere
Işığı bırakıp derinlere
Geride kalan ben:
O sularla yıkanmış
Gitmeler zordur
Geride kalmalarda.
Topladıkların hayatından çıkmadıkça,
Kurşun gibi ağır gelir adım atmak.
Yine de hareket vardır
Mücadele vardır
Acı çok mu yakışıyor bize?
Bu yüzden mi her sbah,
uyanır uyanmaz geçiriyoruz üzerimize.
Yalancı bir ağustos sıcağıydı
Hissettiklerimiz,
Elim eline dokunsa,
Yanardı,
Yaz geçti
Güz bitti
Sıcak bir mayıs gecesi
Çalınmış bir Ağustos ortasındayız.
Yinede yetmiyor
İçimizdeki buzları eritmeye.
Ne çok ihtiyacım var bir bilsen
Dilinden yuvarlanan bir çift söze.
Kalıtım yoluyla geçen,
Bir kamburluk bu sırtımızdaki.
Öyleki,
Daha doğmadan çocuğum,
Kendi sırtımda hissediyorum,
Yükünün ağırlığını.
Doğum gerçekleşmeden
Sancılar bitmez.
Zamansa öyle hızlı çalışırki bazen,
Başka bir gebeliktir
Doğumdan sana kalan.
Acaba,
Tanrı bitkileri yaratırken,
Maviyle sarıyı mı karıştırdı,
Biz insanlar gibi,
Bulmak için yeşili.
Küçük bir tepe olsa
Yeşile boyanmış
Bir yanında deniz.
Hani o rüyalarımda gördüğüm gibi
Diz dize otursak.
Hep anlatsak anlatsak...
Yaşanmamış şehirler gibisin
Her sokağında ayrı bir gizem.
Hani vardır ya,
Bazı şehirler bazı inanlar için hiç bitmez.
Hep kaynak olur nefes alıp verişine,
Hep umut olur yarının iyiliğine.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!