Mavi Ladinler aldı başını gidiyor
Reçel ağdası gibi uzadı damdaki sızı
Ve sonunda yırtıp attım
linç edilmemiş halimdeki son pozu.
Gözümü alan beyaz kenara çekilse biraz
bütün yoncaları yolabilirim ya da
düşebilirim Ladinler altına / sıkıntı yok.
Kural mı yani masalcının söylemesi son sözü?
Hiçbir zaman sesimin hızına yetişemeyen bir hikayenin
kulağında seğirirken tembellik
budanmış duyarsızlıklar harmanda uçuştu
Bastonu tutan elimde çürüse de kemik
kanıma dokunan herşey yerli yerinde kaldı
Bahane giymedi karpuz kabuğu
Geceye yürüyen gölgenin telaşıyla sendeledik.
Ipek yoluna deve dikeni dizmekte neyin nesiydi / unuttum
Serap kaybolunca kervan yok olurmuş-
Çözüldü diye ruhumun rengi/ omzumda ağlıyor vişne çürükleri.
Ne yeis ama/ içgüdü mahur makamında bir azap değil miydi?
Utku tutku ve susku / küfre gitmede dibek taşı
Sonbahar sabahında sarıları giyinmek
Mimozanın cinnet hali olsa gerek
Buçuk bir aynada
dar anlamlılığın soyut kavramıdır inme.
Mavi ladinler aldı başını gidiyor / diyorum / Duymuyorsunuz.!
Neyse ki, kahpe bir ruj lekesine yenik düşmek bile yakıştı dudağıma
Kayıt Tarihi : 3.4.2018 00:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!