Mimoza-1-(Kayıp Saatler)

Şimdi tam vakti ateşbazın,
Yakıcılığı türlü hünerlerin gerisinde,
Işık ve gölge oyunları arasında yine sen Mimoza,
Dokunsam sanki kırılayazacak yaprakların,
Yine sen Mimoza,
Aşkın küskün çiçeği.

-Bismillahi evvelihi ve ahirihi-

İşte tam buradan başlıyoruz hikayeye,
Buradan yani kaldığı yerden,
Takatim yetmez bahsetmeye ezelden,
Ben darıdünyaya düştüm,
Kaburgama sızı düştü,
Sonra gözlerin düştü ansızın,
Sanki bir perde açıldı gaybden,
Takatim yetmez bahsetmeye ezelden.

Şimdi burada Mimoza,
Yani bu zaman öğüten yamaçta,
Tüneyişine aldanma küstah horozların,
Şeytanların özgürlüklerine kanma,
Melekler gibi esir ol,
Melekler gibi serin selamet,
Ey ateş sende serin ol,
Bir İbrahim geçecek çünkü senden,
O bir putperesttir sanma,
Şeytanların özgürlüklerine kanma.

Mevsimler nasılda değişiveriyor,
Toprak toprak için toprağı deliyor,
Kuşlar öyle dehhaş geldiğinden beri,
Böyle istila görmemişti sema,
Çocuklar böyle ağlamamışlardı asırlardır,
Mimoza herşeyi anlamaya imkan varmıdır?
Senin aklına bilmiyorum ne geliyor,
Toprak toprak için toprağı deliyor.

Bunların dışında ayrılık Mimoza,
Yani o uğursuz diksiyon,
Yaratılış tümevarım ve dedüksiyon,
Sen yapraklarındaki rüzgarları salsaydın yine,
Bütün kürek mahkumları başlayıp ayine,
Tüm yelkenler şişecekti aşkla,
Bir şiir uzanacaktı belki sonsuza,
Bunların dışında ayrılık,ayrılık Mimoza.

Adet diye olsaydı çok başka olurdu,
Oysa ben sana mihr diye kalbimi verdim,
Deryadil çığlıklarımın küpüme zararı yok,
Kargışladım sensiz geçen hergünü,
Ben her gece keder sürgünü,
Hıçkırıklı bir mim okudum içimden,
Sonsuzluğun saçağına gül derdim,
Oysa ben sana mihr diye kalbimi verdim.

Her sabah gördüğün dağ kaf değil,
Ve uçan kuşlar anka,
Yüreğin erişirmi bilmem lev laka,
Erişirse işte orada olacağım,
Siret aynalarının karşısında,(suret aynalarını geçip)
Onlarla konuşmalarımı anlatacağım sana,*
Ölümü öldüren bir ölüm olmadığını,
Hele aşkı hiç,
Üzerimize yıkılan ister beton olsun ister kerpiç,
İnanırsan kaldırılır enkazı mutlaka,
Yüreğin erişirmi bilmem lev laka.

-Hülasa-
Çay soğumuş sanma ey şair,
Dumanı yücelere ağmış belliki,
Belli ki pier lottide an anı tutmaz,
Belli ki o şirin adacıklar dahi,
Ateşbazın ateşiyle yanıyor,
Bense Mimozanın.
---------------------------
*Siz asasımısınız Musa'nın?
Ruh okyanusuna çizdiğiniz o koca çizgi,
Ölüm ve hayat gibi,
Gece ve gündüz,
Gerçek ve rüya,
Aşık ve sevgili,
Gibi bir ve karışmayan...
---------------------------