'Gönül gibi değdikçe kapanır küstüm otu
Gün gelir tükenir su, kalır isimsiz tortu…'
Ah şu felekten
bir tek dileğim vardı;
“memba olsun düşlerim aksın bana şelâlem
taşayım bedenimden deli bilsin elâlem”.
onu da esirgedi
haykırsam da duyulmaz oldu imdat çığlığım
ırmak bekledim durdum doysun diye sığlığım.
yıllar boyu ağladım
fala umut bağladım
Tutankamon’a uydu aldattı beni tarot
çatladı topraklarım bitmedi bir tutam ot.
doğan her bir güneşi,
İnkadan miras saydım bilmedim başka kahin
her yana saldım ama dönmedi hiçbir şahin.
onca yaşanmışlıktan,
gün gitti gece kaldı şebnem gitti sis kaldı
dost bildiklerim bile göğümden ayı çaldı.
dayandım hep dayandım
bin yıl geçti uyandım!
İşte o an
gördü, coştu bu gönül, çok sevdi bir güzeli
istedi ki sevilsin, aşkla dolsun gazeli.
aştım dünümden şaştım,
rüzgârlarda kendimi yokuş aşağı saldım
iklimlerden iklime günbe gün demir aldım.
derken...
bitti yalancı mevsim
kırıldı tüm hevesim.
isyan ettim yine kadere;
“sen gömlek beğenmeyen mağrur bakışlı yılan
kaç kez öldürdün neydi seni hep meşru kılan”
diye.
sordum durmadan hem de yanıtı bile bile
ne acılar yaşadım, ardından düştüm dile.
yıkıldım sonunda,
kırıldı fanus kaçtı onca siyam balığım
öç menziline kurban gitti kalabalığım.
kendimi;
tedavülden kaldırdım
kaf dağından aldırdım.
düştüm yoksunluğuna,
hep dilimdeydi adı beni yakan ejderin
sonunda anladım ki yara benden de derin
son bir kez bakıp sana
“elbet,
ben değildim pür-ü pak
zemindi kaygan, kaypak
sakın üzülme!
karalara karşın ak
sendin ya keyfine bak! ”
elveda! ! ! ” dedim.
ve sonra...
elimi çektim dünden
umut kestim bugünden.
bir bir sustu sirenler durdu atlı karıncam
çöktü sırça sarayım tuzla buz oldu her cam.
şimdi;
soldu tek karanfilim
eksildi zencefilim.
öylece,
kalakaldım çaresiz,
hortumsuz alizesiz.
düşlerim delik deşik her birinde diş izi
bozulmayınca gönlün süregelen perhizi
yitti kristal küre
ödünçtü doldu süre.
tamam dedim!
vaktidir!
verdim son kararımı
ve seslendim;
“sen ölüm; her kapıyı açan usta çilingir
kalma öyle eşikte davetlisin durma gir.
artık,
ruhumu hoş eyleyen
ömrümü boş eyleyen
sevgiliden yakın ve ilgiliyim seninle”...
27.02.2006
Aydın ÇevikKayıt Tarihi : 28.2.2006 21:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
seslendim;
“sen ölüm; her kapıyı açan usta çilingir
kalma öyle eşikte davetlisin durma gir.
artık,
ruhumu hoş eyleyen
ömrümü boş eyleyen
sevgiliden yakın ve ilgiliyim seninle”...
çok harikaydı her zamani gibi....saygılar
TÜM YORUMLAR (1)