MİLLİ EĞİTİM YAYINEVLERİMİZİ İSTİYORUZ! ..
Bu ülkede, bu vatan coğrafyasında birçok şeyleri hazmettik, ‘—Ya Sabır’ dedik sinemize çektik ama. 70 milyon nüfusunun nerede ise, %60’ları genç, enerjik ve dinamik bir yapıya sahip şu cennet misali ülkemizde, ‘—MİLLİ EĞİTİM YAYINEVLERİNİN KAPATILMASINI SİNDİREMEDİM’
Buradaki tepkim veya tavrım, ‘nefsanî’ değil ve asla, ‘—ben’ odaklı olamaz! Milli hislerim bizleri tabii olarak zorluyor! .. İşsizliğin çığ gibi büyüme seyri gösterdiği, ‘—okuma alışkanlığının’ eğlence-magazin kültürünün baskısıyla sürekli sarsıntı geçirdiği ülkemde elbette, ‘—kütüphane’ sevdasının, ‘—yayıncılık’ sevdasının ne kadar ön planda olması gerektiğini şartlar ve gelişmeler göstermektedir.
Buradan, âcizane, köşemizden Sayın Vekillerimize, Sayın Milli Eğitim Bakanımıza ve Başbakanımıza; anlayışlarına sığınarak seslenmek istiyorum; Devlet Kitapları Teşkilatı ve ona bağlı olarak yarım asır boyunca, ‘—kitap dünyasına’ bütün Türkiye genelinde hizmet üreten, kurumlarımız vardı; ‘—DEVLET KİTAPLARI MİLLİ EĞİTİM YAYINEVLERİ’
İlkokul Öğrencisinden, Üniversitelisine kadar bu teşkilatın nerede ise aboneleriydi. Hakkari Milli Eğitim Yayınevi’nde de, Siirt Milli Eğitim Yayınevi’nde de aynı sıcak havayı solukluyordunuz; Kitap meğerse toprak kadar, hava kadar, su kadar insana gerekli imiş! .
Anlayamadım; Türkiye’nin nerede ise bütün illerinde, bir bakıma da Devletin vatandaşı ile ‘—köprüler kurduğu’ bu teşkilatlar hangi akılla kapatılıyorlardı? Ah, Anadolu’yu soluklamaktan uzak, bürokrasim; ‘—kastin neydi senin’ nasıl kıyabildiniz, milletin can evlerine! .. diyesim geliyor.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla