Dağılan imparatorluklar yeni (toplumsa) şartların belirleyiciliğinde, ulus devletleri doğurmuştu. Ama bir sorun vardı. Büyük bütünden ayrılan hantal yapı, ana yapı gibi davranma eğilimindeydi. Bu neden ile kendilerini yönetecek bir yönetim gücü ortaya çıkaramıyorlardı.
Nedeni basitti. Üretim ilişkileri sistemi de yeniydi, ulus devlet anlayışı da yepyeniydi. Eski çamlar bardak olmuştu. Yeni yönetim yeni ilişkilerden düzenlenmesi gerekiyordu. Sistem parlamenter monarşi halinden parlamenter sisteme doğru kayıyordu. Yeni düzenin en önemli amil kutsalı da demokrasiydi.
Zaman iletişim yoğunluğu içinde oluşla, akış benzerliği içindeki toplumların bunca tecrübeleri vardı. Bu deneyimler her ulus yönetiminin önüne günlük istihbarat olaraktan ediniliyordu. Bu akıştı deneyim zenginliği 18. Yüz yıldan 21. Yüz yıla değin bıkıp tükenmeden aktı durdu. Zaman oldukça dinamikti.
Eğer 21. Yüz yılda hala uluslaşıp yönetemeyen idari rejimler varsa; bu gibi olası yönetim ve otorite güçleri birçok iç dış nedenler yanı sıra üç ana neden kaynaklı engeller içinde kategorize edilebilir.
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta