Gidilecek çok yer var bu kitapta ve henüz paragraf başına bile gelmedim. Belli ki yazar, çok ağaçla dertleşmiş, toprağa gülümsemiş, çiçeği bağrına basmış, ırmağa türkü okumuş... kısacası insan haricinde, yazarı kuşatan herşey bu kitabının değirmenine su taşımış. Betimlemeler ile dildeki maharetini ortaya koyarken , unutulmaya yüz tutmuş belkide birçoğumuzun duymaya alışık olmadığı bir çok deyimle anlamı zenginleştirmeyi de başarmış. Çoğunuz merak bile etmedi kitabın ve yazarın adını. Peki neden mi yazıyorum bunları? dilin yozlaşmış ve erimiş ruhuna bir nebze katkı sağlayan ne kaldı raflarda, hergün çıkan gazetelerimiz, dergilerimiz bizi ne kadar anlatıyor?
Gerçekten , gündemdeki romanlar ve tiyatrolar hangi şuurun yönlendirmesi ile vukuu buluyor. Sizce de artık dile vurulan darbeye dur demenin zamanı gelmedi mi.
Sema Tatar
Kayıt Tarihi : 28.6.2024 01:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.