Nefes alıyorum, kara kapkara bir göğün altında. Yüreğim onulmaz acılarla dolu. Ama dedim ya sana bir şarap hüznü sonrasında “ seni sevmek kolay, ayrılmak zor” diye. Şimdi omuzlarımı inatla ıslatan kara inat yürüyorum, hayallerimizde denize benzettiğimiz koca bir yoksunluğun kalbinde.
İnan, inan ki devam edebileyim derdimi anlatmaya. Sen sustuğunda susacaktır usum, susacaktır küçük bir yetim çocuğunun kalbi gibi yüreğim.
Ben ki aşka olan tüm inancını satmıştım bir limana sığınmak uğruna. Lakin hesap etmediğim bir şeyler varmış sevgili. Ben ağır yaralı yatarken sedyede, unutmuşum içine daldığım, koca bir bilinçsiz uykuyu. Şimdi sen dokunurken parmaklarıma utangaç parmaklarınla, uyanıveriyorum ansızın.
Tüm dünya bir kıyamet söylencesinin ardından koşarken, ben dirilişimi görüyorum gözbebeklerinde. Öylesine yarılıyor toprak üzerimden, öylesine ölü toprağına gömülmüş yüreğim atıyor yerin altında. Dünyanın her yeri sarsılıyor depremlerle. Mütevaziliğim kıyıyor canına kıyametin tenhalığında. Kusura bakma sevdiğim, burada, bu ölü kokan yerin altında yaşama merhaba derken çiçeklerim, görmezden gelemem acılarımı ve onların beni tekrardan var eden duygularını.
Öylesine deli yağıyor kar. Adını yazıyorum uluslar arası yollara, gelip geçecek tırları durduruyorum tırnaklarımla. Ülkenin en uzağında bir seferi ağlıyor aşkıma. Gülümseyip geçiyor bir şarabi sarhoş hırsıma. Şehrin yegane trafik ışıkları yeşile kesiyor. Birden önümde koca bir okyanus yanıyor. Keşfedilmek istenen milyon mercan adasıyla. Oysa biliyorum, az ötemde Cilo uzanıyor olağanca görkemiyle. Ve şehirde uyuyan insanların yüreğinde saklı duran karın resmi, sabah hepsini şaşkınlığa uğaratacaktır, tıpkı sarhoş aşkımın sende yaratacağı şaşkınlık gibi.
Nefes alıyorum, kara kapkara bir göğün altında ve sabaha anlatamam gerekecek gözlerimdeki ışığı merak edecek çocuklarıma gizli güneşimi. Şiire dönüşemeyen acım, acımasız bir hayatın dilinin neden birden bire düz yazıya evrildiğini anlatmaya çalışacak onlara ısrarla. İşte o zaman beni hatırlayacaksın ister istemez. Leyla’nın yüreğine çöken hazin acı gibi, buruk bir tat kalacak damağında. Bir çocuk kalkacak ısrarla tahtaya, adımı yazdığında anlayacaksın sevdiğim.
Seni sevmek kolay, ayrılmak zor….
Mehmet Işık RonKayıt Tarihi : 5.12.2012 18:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!