Bezgin bir milenyum yılında
anladım kaybedeceğim her şeyin
yıllardır çözemediğim tılsımlı lisanını…
susmayı öğretti ilkin silahların gölgesinde
boğazını yırtarcasına bağırmak istediğin anlarda.
sonra sonra, usturayla dilimlenirken yüzün
gülümsemeyi, bir mermer blok gibi.
Oysa ben tembel bir öğrenciyim,
hep milattan önceye düşler kurdum.
nerde olduğumu anlamaya çalışırken
nereye gittiğimizi bir türlü anlatamadım
tarih şeridinden gözlerimi alamadan,
sürrealist hayat bilgisi dersinde,
o sonradan aşık olduğum Ferhunde öğretmene..
şimdi adını ancak okey masasında
yenilgiyi garantilemiş anlarda andığım/ız
bu şehirde, nasihat ederken çocuklara
saklıyorum damağıma yapıştırdığım sakızı..
ve akşamları gastrit sancılarıyla anıyorum aşkı.
milattan önceye düşler kurarken yakalıyorum,
belki biraz da yaralıyorum kendimi.
Geceleri tabutlar geçiyor bu şehrin göğünden
uzansan ellerin değecektir hala sıcacık yüreklerine, onların.
bir ölümden sonraki tüm kelimeler kifayetsizdir
gelirseniz bilirisiniz,
susup seyredeceksinizdir çaresiz.
o vakit uğrayın bana,
size kaybedeceği şeylerin tılsımlı lisanını
anlamış bir adamı anlatacağım,
bezgin bir milenyum yılında.
Kayıt Tarihi : 23.3.2012 22:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
Tebrik ederim
Yaşayacaklarınız,
Yaşadıklarınızdan daha renkli,
Daha hareketli,
daha bereketli
Geçmesi temennisi ile
Doğum gününüzü tebrik eder
Sağlık Afiyet Başarı dolu bir ömür
Yüce Rabbimden niyaz ederim
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
TÜM YORUMLAR (1)