Bir ocak newroz’dum
Kavli belâdan beri
Ha
Bozkır döşünde
Ha
Dağ başında
Nice
Kış gördüm
Tufan
Nice
Bahar gördüm
Şavkı dilber
Yaşam
Budur dedim
Çiçeğe durdum
Aldanmışım
Palete
potine
bere
Kırıma
sürgüne
denek
her bir yanım
Bir gözüm
kurşun yuvası
Bir gözüm
telli duvaklı gelin
Yüreğim
hıncahınç yürek
Toprağıma sarıldım
İnadım
inattır
diyerek
Bu
Nasıl tarihtir
yazmaz
Kaleminden darağacı
Kurmuş haneme
Düşmüşüm
Düşürülmüşüm
Kararmadı cevherim
Bızıra durur umudum
Umutların en güzeli
KAVGA GÜNÜ’nde
deşilmek
Bekledim
Yüreğim ateşte
Erişilmez dağların
Karını bekler gibi
Bekledim
Koynunda kitap
Elinde
kaval
Çoban çocukla
Dudak
dudağa
gelene
dek
Türküsü
Al kana boyanan çocuk
Taranmıştı
sarat
sarat
Toyluğundan değil
Tetiğe uzanan
Ellerin kahpeliğinden
Aşa-yima damlıyordu
Dudaklarından
Dudaklarıma
Emdim
canlandı
Emdim
açıldı gözleri
Emdim
güldü
Can derdinde değildi
bu çocuk
Delice kavramıştı kavalı
Paramparça göğsüne
Gömüyordu
Newroz’a dönüşsün diye
Ben
Newrozluğumdan utandım
Bir karış toprağı
Newrozlaştıramadım
diye!
Güldestan Gibi, toplu şiirler, 2.baskı
Abdullah KarabağKayıt Tarihi : 26.6.2003 20:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!