MİLENYUM BALONU
Öyle özledik,
Öyle sevdik ki
İki bin yılını,
İsim de bulduk öteki yılı devirmeden
Değil mi ki çalı çıtırtısına oynayan milletiz,
İşte sana “milenyum balonu”
Çal oyna,
Dön oyna,
Oyna oynayabildiğince.
Yoksulluktan kurtulacağız sanki
Milenyum yılında,
Tertemiz olacak katillerin kanlı elleri,
Arınacağız sanki hırsızlar, soygunculardan,
Fay hattı da acıyacak Anadolu’ya, kırılmayacak.
Ucu telli,
güllü,
hemi de püsküllü geri dönecek
sanki
niyet mektubu.
Saçlarından sürüklenmeyecek sanki
Kadınlarımız genç kızlarımız,
İnsafa mı gelecek
karanlık sevdalısı kan emiciler.
Aydınlarını kurşunlayan,
Ozanı, şairi ve dokuz yaşındaki semahçıyı yakan
Kara yobazın ülkesi olma utancından
Kurtulacak sanki memleket.
İşkenceleri unutacak mı,
Gülebilecek mi Manisa fidanları?
Vitrindeki baklavayı,
ve ekmeği özlediği için yoksul çocuk,
zindan ile tanışmayacak sanki
on üç yaşında.
Vazgeçecek sanki patron borazanı tv’ler
Rezillik sergilemekten yoksul odalarına.
Ve satılmış kalemler
İhanetlerinden vazgeçecekler sanki.
Hoş geldin,
Safalar getirdin uyanık(!) halkıma
Milenyum yılı…
Galip KARAKUŞ
31 Aralık 1999
Ankara / Saat: 23.30
Galip Karakuş
Kayıt Tarihi : 7.9.2018 12:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!