Sahip olduklarımızı çok az,
Olmadıklarımızı çok düşünürüz
Kafa sayısı kadar düşünce,
Kalp sayısı kadar sevgi vardır.
Kimi kabrini geniş bulurken,
Kimi için dünyası bile dardır.
Miladı, hissettiği yaştır ruh yaşı
Akıllıyla taş taşı, aptalla yeme aşı.
Akıllı keşfini ister, bilinmek değil.
Biliciler soru sorucu, cevaba eğil.
2006
Pencereler, karanlıkla aydınlığı barıştıran.
Zaman iki kulplu tekne, fikir onu karıştıran
Karanlık korku verir, aydınlık özlem derken,
Bedenim de kap arıyor, kabir içinde kefen.
1983
Fidan derdinde olmayan ağaç, odundur.
Sobalar mezarı, Azrail'i de oduncudur.
İnsanlıktan uzaklaşan, şerre yakın olur,
Felakete uğrayanlar, gerçek dostu bulur.
Korku büyükse, cesaret daha da büyüktür.
Ve bu cesaret kamburu, sırtında yüktür.
Boşluğu doldurdu diye övme Hz. Ömer’i,
Boşluğunun doldurulamamasıdır, hüneri.
2002
Ne sen eski sen, ne ben yeni benim.
Ne senin yüreğin, ne benim bedenim.
Oysa biz hiç değişmedik, değiştiril dik.
İçten parçalandık, dıştan birleştirildik.
1999
Cennete girmek için,
Cinnet mi geçirmek gerek?
Ölümüne sabır niçin?
Demek, herkes cehennemi görecek.
2020
Önce deli dana, sonra kuş gribi
Şimdi de domuz gribi derken
Bitirdiler, zavallı köylü garibi.
Ya silah sat, ya yüzbinlerce aşı
İlk önce, kanayan bir yara aç,
Sonra, yarayı alabildiğine kaşı.
Önce siyaset, ardından esaret
Hepsi de, fakir ülkeleri sömürü.
Hani nerede kaldı, onur hasiyet?
“Elmas” deyip, satmak kömürü.
2009
Gözyaşı kurur, gönül yası geçmez.
Gözyaşıyla yıkanan yüz, temiz olur.
Istırap olsa yüreğe, kalpler su içmez
Mecnun misali gönül, yolunu bulur.
Ne cimriye para, ne korkağa silah ver.
Karar, zayıf iradede ve çekilmez yer
Hayatta, yapılacak o kadar hatalar var
Kişi döner dolaşır, aynı hatayı yapar.
2005
Düğününde dost akrabalar, altın takarlar..
Ölünce o dostların, üstüne toprak atarlar..
2005
Ar damarı çatlayan insan köpekleşir.
Öldüğünde de kabri, mezarlığın leşidir.
Utanç, yalnız bu dünyanın ayıbı değil,
Cehenneme götüreceği, kendi ateşidir.
2005
En güzel anlamaktır,
Anlatmaktır susmak.
Evrensel bir dildir,
Dünyanın konuştuğu.
Susanı herkes dinler beyler,
Konuşanı kendisi dinler.
Çocuklara susmayı öğretin,
Konuşmayı öğrenecekler.
Sükût altındır, söz gümüş
Sözden evladır, susmak
Bir tebessüm bir gülüş.
2020
Kayıt Tarihi : 14.7.2009 14:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!