I
taşların unutulan
yüzüyüm ben.
söz'ün
dil'in
ve zaman'ın..
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
burdayım: cevabın soruyu incittiği yerde...
bu dizeyi sevebildim...az şey değil yine de sevilen bir mısra yazabilmek...
çok stres yapmış şair şiirine uğunurken..şiir için sanki esas duruşa geçmiş...rahat ! komutu işe yarar mı bilmiyorum...
Bundan sonrası için başarı dileklerimle
çok tanıdık geldi...başka bir rumuz ile mutlaka atıştık kendileriyle...(diye düşünmekteyim)kusurlarına rağmen...ayrıntıya girmek istemiyorum...çünkü şiir bu haliyle kalmalı...sadece şu rakamları sevemedim...beni rahatsız eder okurken...ama bazen gerekli olabiliyor...işlerimin yoğun olduğunu söylemiştim arkadaşlarıma...ilk fırsatta eski günlerdeki tempoyu yakalarız diye düşünüyorum...paylaşmak istediğimiz şeyler çoğaldı...artık iş ilhamın keyfine kaldı yani...arkadaşlarıma gerçekten teşekkür ediyorum...sevgilerimle...LaraAçanba
tüm objelerde insan yüzü
Tanrı'da bile...
kim görmüş diyecek şimdi birileri...
şairler diyorum;alın işte!..
ve zaman...
şekiller iliştirir
bütün yüzlere!..
sanmayın iki kaş
iki göz
iki dudak
iki delikli burundur yüz
benzemez biri diğerine...
sen ve ben
aynı gökyüzü altındayız ya
buraya kar yağıyor
orada güneş varmış yine...
gibi gibi duygulara sevk etti şiir beni...söylendim biraz...sonra da birileri duymuş gibi yapıp sesimi,utandım valla:)))sanırım ihtiyarlığın ilk habercisi bu;ne edeceksin:))
zaman beni de tüketti ki;kimi tüketmedi ki!..
kutluyorum şair;yılanlardan uzak durman dileğimle..:))herkese saygılarımla..
dilim ki bir engerekti
dilin en tatlı ve en acı veren azamız olduğunu herkes bilir amma ona hakim olamıyoruz çoğu zaman ve şöyle derler dilim dilim etti beni dilim zaman çürür mü bilmem insan çürüyor bize verilen zamanın bir tekrarı olmadığından zaman çok kıymetli zamanı çürütmeyelim paramızı çar cur etmiyorsak zaman paradan değerli zamanlan para kazanılır amma parayla zaman alınmaz herkese iyi zamanlar
Hangisi hangisine naziredir, ya da kim kime esin kaynağıdır bilemem ama, bu günkü günün şiirinin, daha doğrusu Hırka Küs başlıklı ikinci şiirin, şu aşağıdaki şiirle çıkış noktası ve söyleyiş şekli bakımından büyük benzerlik var.Bilmem siz ne dersiniz antolojinin güzide yorumcuları?Yoksa bana mı öyle geldi.Zaten mübarek kış mevsimi zor geçti bir de emekli olduk olalı sıcağı özlemiştik.Isıttı bizi bu şiirler.
Buradayım.
Ellerinin suyu okşamaktan döndüğü yerde.
Yalnızların avutmaya çömeldiği
taş sedirde.
İncinen, incindikçe eğreti oluklardan
sızan kendi demine.
Oradayım.
Yolun keskin ayrımında
yalpalayan şu bulutun ağzında gem’im.
Bildik manzaraları geçiyor kavmim
şimdiki zamanın pusunda.
Buradayız.
Eskimeyen köprüde.
Eşindiğimiz çöplüğün
dağılan, dağıldıkça artan ötekiliğinde.
Neredeyim?
Bu yama tanıdık, bu peşgir, bu bazlama
ütüldüğüm cevizler diplerinde duvarın.
İçinden kandil küflemiş bu fitil
zeytuni ağzından tuz basıyor yazgıya.
Buradayım.
olmakla olmamak arası bu çölün
iz sürdüğü yarayım.
Ağrıyan, ağrıdıkça
güneşe ağan, bir divâne midribim
Sayın Nevin Subaşı kulaklarınız çınlasın bu gün gelseniz de iki satır bir şeyler yazsanız, sizi özledik yahu.’’Susan cihanın ağzı sırlarla doludur.’’ Deyu susmaktasınız.
Allah c.c. yu, sizi, ve sağları güzel uyamakta olanları ayırmaksızın tüm şairleri
من تو را دوست دارم
Selam ile
Mil çekilmiş sözlere,yani susukunluğa ,bir cevap olması düşüncesiyle bir naziremi paylaşmak istedim.Şairimizi kutluyorum.
Ondan gayrı
Söz vardır düğümler,cümle sözleri
O sözün üstüne söz olmaz gayrı
Göz vardır gözetir, bütün gözleri
O gözün üstüne,göz olmaz gayrı
O meşhur bilinmez,mahfi bir gizmiş
Zaman ve mekanla, hududu çizmiş
Her bir kudsi beyan,tek yol tek izmiş
O izin üstüne,iz olmaz gayrı
Yaratılan her şey,onun eseri
Rahmetle kuşatmış,göğü ve yeri
Kaybolmaz ayettir,onda her veri
O cüzün üstüne,cüz olmaz gayrı
Onu anlatmalı, yazmalı kalem
Onunla dolmalı, hayat makalem
Mahvi damla damla, akarken nalem
O hazzın üstüne, haz olmaz gayrı
Faniye meyledip, kanma bu handa
Sonsuz mesafeler, noktadır onda
Düş yılı zamanı, yaşatır an da
O hızın üstüne,hız olmaz gayrı
Kimini çevirir,kızgın bir taşa
Kimini sevdirir,taç eder başa
Kimi de düşürür,onmaz ataşa
O közün üstüne,köz olmaz gayrı
Gıybete aşina, kulak sa eğer
Fitne taşıyıcı, ulak sa eğer
Çift taraflı çalan,plak sa eğer
O yüzün üstüne, yüz olmaz gayrı
Nereden başladık,nereye geldik
Sanırım tenvirden,teşbihe daldık
Hicivle bir parça, tozonu aldık
O tozun üstüne, toz olmaz gayrı
Hamit Korken
oldukca yoğun duygular yoğun bir dille ustaca anlatılmış farklı bir şekil ile anlatılmış ruhun resmi gibi. kaleme sağlık
sevgili şair kardeşimiz şiir diline oldukça hakim..
arapça farsça serpiştirmelere rağmen özellikle ikinci şiir olmak üzere her iki şiir de anlaşılıyor ve okutuyor kendini..
fakat bu durum her iki şiiri de sözcükleriyle hemen hemen benzer ya da aynıyla tekrar edilmiş piyasa şiirlerinden sıyırabiliyor mu işte şimdilik bundan emin değilim..
bir de bazı kelimelerde yazım hataları var gibi..
sayın jüri, seçmeli şiirler yöntemini başlattı sanırım
MERHABA METİN BEY,şiir gibi şiir devamını bilerim
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta