Söylenmelerine tanık olmuştum geçenlerde. Nasıl duyabildiğimi sormayın. Kabul edin ki hissettim onları. Önsezi filan. Her neyse; bizlerden şöyle şikayet ediyorlardı;
“Bu evde bir türlü sevdiremedik kendimizi. Fırsat buldukça evin hanımı elinde bir parça bez ve çamaşır suyuyla mikrop soykırımı yapıyor. Orda dezenfekte, burada hijyen…
Nedir bizden istedikleri? Sonuçta biz de verilen görevi yerine getiriyoruz. Allah bizleri bu görev için yarattı.
Ölmeyip de dünyaya kazık mı çakacaklar? Şeytan diyor ki, bırak ne halleri varsa görsünler. İyice ihtiyarlayıp yokuş çıkamasınlar, merdiven çıkamasınlar. Çoluk çocuğun maskarası olsunlar….
Kadın ve adam oturuyorlardı
Uzakta beyaz dağlar vardı
Gara girmek üzereyken Barselona-Madrid treni
Kadın üzgündü, üzgündü, üzgündü
Adam düşündü, düşündü, düşündü
Devamını Oku
Uzakta beyaz dağlar vardı
Gara girmek üzereyken Barselona-Madrid treni
Kadın üzgündü, üzgündü, üzgündü
Adam düşündü, düşündü, düşündü