Ne pişireyim diye anamız şaşırırdı
Hazır yemektir diye zırıhta pişirirdi
Akşamdan hamurunu mayayla şişirirdi
Toz şeker bulunmazdı ey gidi eski günler.........Ozan Mikdati
Kıtlık senelerinden bak ne günlere erdik
Biraz iç yağı bulsak ya Rabbi şükür derdik
Fasulye turşusuyla mısır ekmeği yerdik
Beyaz un alınmazdı ey gidi eski günler …….İbrahim Yavuz
Dokuz kardeş bir tarla mısır bile yetmezdi
Ahşap evler soğuktu bazen baca tütmezdi
Fakirlik hat safhada bir türlü dert bitmezdi
Sebebi bilinmezdi ey gidi eski günler.............Ozan Mikdati
Kadınların önünde dize gelirdi dağlar
Kimi gazele gider kimisi otluk bağlar
Tarla bir yanda bekler bebek bir yanda ağlar
Beşiği salınmazdı ey gidi eski günler ……...İbrahim Yavuz
Kimi tarlada idi kimi çayır biçerdi
Kimi yaylada idi kimi gurbet seçerdi
Borç alırdı bir çoğu ama yıllar geçerdi
Kapısı çalınmazdı ey gidi eski günler...........Ozan Mikdati
Fakirlik vardı ama herkes mutlu yaşardı
Kara üzüm pekmezi kazanlardan taşardı
Birisi hasta düşse komşular hep koşardı
Çaresiz kalınmazdı ey gidi eski günler ……...İbrahim Yavuz
Neler çekti hanımlar çocuklar kollarında
Sırtlarında bir sepet bir bakraç ellerinde
Kimi yuvarlanırdı patika yollarında
Kazasız gelinmezdi ey gidi eski günler..........Ozan Mikdati
Kavgasızdı komşular düzgündü araları
Gönüller zengin idi yoksa da paraları
Ne de derin olurdu o gönül yaraları
Yürekten silinmezdi ey gidi eski günler ……...İbrahim Yavuz
Der Mikdati dedemin elleri yarık idi
Ayakkabısı yoktu giydiği çarık idi
Zıpka derlerdi ona pantolon körük idi
Yırtılıp delinmezdi ey gidi eski günler...........Ozan Mikdati
İbrahim der erkekler hiç caka satmazlardı
Haramdan uzak durur süte su katmazlardı
Kadınlar her ortamda kahkaha atmazlardı
Mecliste gülünmezdi ey gidi eski günler ……...İbrahim Yavuz
Kayıt Tarihi : 11.11.2009 18:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!