Yaprak yaprak döküldüm güz gibi,
İçimde sıka sıka safhalarını hüznümün.
Karla kapanmış gibi ulaşılamaz kalbim.
Basamaklaştırıldım, hissizleştirildim günbegün.
Heyhat! Uykularım hafiftir aşamaz ırmak.
Feleğe bakanın içinde hücuda iştiyak.
İnan bana, şeytan gelse de koyamaz nifak.
Bana bir alem bir hak, kim kara kim ak?
Dağların ardından parlar sabahlarla afitap.
Kalakaldım Cemal'in bir şiirinde.
Her dizesi içimden bir keşke.
Okuyorum okudukça dalıyorum içine.
O kadar ben ki şiir, dönemiyorum gerçeğe.
Kalakaldım Cemal'in bir şiirinde.
Doğa, aşkımı sana haykırsın isterim.
Bırak bülbülleri, söylesin şarkımızı.
Hiç olmadığı kadar yoğun hislerim.
Ve sana aşkım saçların kadar kırmızı.
Ben en çok günbatımını severim günde.
biz suskunuz
konuşsun gözlerimiz
ne gelmişse senelerden
konuşsun gözlerimiz
bir ölüm gelir acımızı söndüren
Söyle kaçta kaçı kaldı ömrümün kim bilir
Ne hüzünler ne umutlar ne kırıklıklar bildim
Kıpkırmızı gök kan gibi, gören ruhum irkilir
Mavilerin güzelliğine özlem duyar gözlerim
Bu özlem yedi bitirdi çürüttü mahvetti beni
Mihraba bak
Sonra bir umut bana
Bu düşünceler bir yana
Bilmiyorum varmı orda mihrap
Ama oraya bakıyordun
Zaman bulup aynadan serap
Önümde sonsuza uzanan bir yol var
Sırtımda dünün getirdiği bir yük arabası
İçinde bütün iç seslerimi tutan karlar
Arabaya dökülen saç tellerim de cabası
Ağlayacağım birini bulamadım
Ben yapmak gerek bana ben diyebilmen için
Kuşların bıraktığı gibi kaldıysan ne fayda
Gezdiğin her yer
Okuduğun her sayfa
Sen yapacak seni
Boyası olacaksın çizdiğin her resmin
Zannım odur ki benim bütün çabalarım
Pasifiğin ortasında liman aramak gibi bir şey
Ve yine bilinsin ki denize attığım çapam
Taşların arasına sıkışmış gibi bir şey
Bütün bu hissiyatımla beraber rengim siyah
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!