Mikail Gümüş Şiirleri - Şair Mikail Gümüş

0

TAKİPÇİ

Mikail Gümüş

Acı, soluk almaktan içre...

Göç gayesini yitirmiş, fersiz bir kırlangıç yorgunluğu benimkisi...
Tuz katıklı sağanaklarla, yol ayrımına varılmış...
Hep uzak ezgiler çınlayacak kulaklarımda, biliyorum...

Devamını Oku
Mikail Gümüş

Yavaş yavaş akıp giderken yılların yorgunluğuyla zaman,
Ufkun sonsuzluğunda kaybolur sisli gözlerim ...
Duvarlar tiyatro perdesi , mazi karanlık bir duman,
Bembeyaz kefenler içinde ürperir , son nefesinde sözlerim ...

Âmâ suskunluğuyla ferman yazar , ökselenmiş sokaklara karanlık ...

Devamını Oku
Mikail Gümüş

Hep ansızın, zamansız bastıran bir ilkyaz yağmuruydu ömrüm.
Çocukluğum, bir sağanak malosında gülümseyen güneş gibi kısaydı, tıpkı mutluluklarım gibi...
Hiç baharım olmadı benim...
Hep güzü yaşadım.
Oysa ne baharlar biriktirirdim düşlerimde.
Dallarımı, budaklarımı  kıran bir deli rüzgar gibi, gelip geçti ömrümden insanlar..

Devamını Oku
Mikail Gümüş

Gördüğüm hiçbir şey tanıdık gelmiyor şimdi. Ne aynamdaki yabancıyı tanıyabiliyorum ne de günlerce baktığım resmini. Yıllardır yürüdüğüm kaldırımlar bile bir farklı. Bastığım toprak, baktığım gökyüzü aldığım nefes bile hüzün kokuyor bu günlerde. Nedendir bilemem bir yorgunluk var şimdi her yerde!
Değişen ben miyim yoksa hiç değişmeden kalan. Bir fırtına gibi geçerken hayatım gözlerimin önünden, dökülüveriyor mısra mısra endişelerim bembeyaz sayfalara. Unutulmak kadar acı, suyun rengi gibi tarifsiz bir duyguyla yankılanıyor her zerremde sevgin. Ömrünü yollarda tüketmiş bir garip ulak gibi her gelişim bir sürgüne başlangıç şimdi. Çok uzaklarda kıyı bulan deryada bulmak isterdim bende seni çöllerde bulan mecnun gibi. Karanlıkta titreyen bir mumun, dönmek isterdim ben de cılız alevi etrafında ateşte ölüm bulan pervane böcekleri gibi...Yüzyıllarca unutulmayan bir efsane gibi yazılmak isterdim seninle tarihin tozlu sayfalarına kalmak için bir ebedi. Ve sevgisiz günübirlik aşklara inat ölümsüzlük rıhtımında dinlenmeli!

17.06.2015 19:42

Devamını Oku
Mikail Gümüş

Seninle bir şömine başı düşlüyorum.
Saman alevinde harmanlanıyorken zaman.
Lapa lapa kar yağıyor vadiden içre,
Beyaz ölümün derin uykusunda simdi tüm tabiat.
Ulu çam dallarında ıslık çalıyorken, kımıl kımıl rüzgar...
Yüzün alevler içinde, içimi ısıtan bakışında huzur...

Devamını Oku