I
Dağların ardındayım, unutulmuş dağların ardındayım
Döndüm
aynalara yazdım adımı, kapanmış kapılara yazdım
büyük yersarsıntıları
şimşekler, uzaklar ve gürültülü bekleyişlerle yazdım
her şey benimle beraber düşebilirdi yere
bir semazen
yığılıp kalırdı mihrabın önünde
ıslak kalbim, iççekişlerim, yitik bir ses
nargileden ve tütsüden sıyrılıp gelen koku
daha da aşağı düşebilirdi elimdeki karanfil
düşebilirdi
toprağa, siyah bir taşa, bir serinliğe
ben onları söz girmez ülkemden toplayıp
susardım, kendi haremimdeki her şey susardı
Ben
o yarım hükümdar
çeyrek şehzade ve yüzde sekiz kapıkulu olan kalbimi
nereye saklayabilirdim ki sultanım
sizin kalkık, iğrenç yerleriniz
benim kupkuru uçurumlarımda kaybolmaya çalışırken
kendimi nereye saklayabilirdim
yaysız ok, kınsız hançer ve kansız kardeş boynu
sultanım/ bilirim
haremdeki bir kadın için
ölüm
yatak odasından başlayıp cellat ipinde bitecektir
elbette fermanı beliniz vermiştir
ve elbette söz dönüşsüzdür/ ama ben
acılar çektim
o güzelim yerlerimle dayanılmaz acılar çektim
ve şafağın beklenen haberi ulaştı gözlerimin önüne
bütün ordularımla çekilmeye başladım dağların ardına
unutulmuş dağların ardına:
Kayıt Tarihi : 1.9.2015 12:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!