Midyat'a Selam Şiiri - Osman Sarıkaya

Turabidin,Matiat,Midyat…
Taş konaklar nakış nakış ,işlenmiş.
Bu ne güzel Şehir,bu ne güzel tabiat…
Her nakışta ne anılar saklanmış,
Abbaralardan yankılanır kırlangıç sesleri,
Taş ustalarının hünerli,nasırlı elleri,
Katori taşını oya gibi işler taş ustaları.
Geçmiş zamanlarda bir yolculuk sanki,
Kuyumcu vitrininde ışıldar Telkari gümüşleri…
Bir tarafta Cevat Paşa Camisinden yankılanır,
Huşu veren Davudi ezan sesi,
Bir tarafta Mor Gabrielden gelen çan sesleri…
Bu mavi gökyüzünde kardeşçe uçuşur,
Tavuskuşu ile güvercin sürüleri…
Gelüşke Hanı’nın izbe duvarları,
Kim bilir ne gizemli hatıralar saklı.
Bir masal şehridir sanki,
Milatların öncesinden kalan.
Meşeli Zahuran dağlarından esen,
Sıcak rüzgarların havasında olgunlaşır,
Meşhur Mazruna üzümü.
O bal gibi pekmezi,mis gibi tandır ekmeği,
Bir daracık Süryani sokağından geçerken,
Bir mahzenden sızan kesif şarap kokusu…
Bir yanda terleten yazın sıcağı,
Bir yanda serinleten Beyazsu.
Estel’i başka güzel,köyleri başka…
Mezopotamya'daki antik şehirlerin sultanı,
Tarihten kopup gelen Nuh Tufanı’nın hatırası.
Yürürken dikkatle bak belki de …
İskender’in savaş atlarının nal izine rastlarsın.
Bu kadim şehrin taştan sokaklarında…
Hergün yankılanır bu şehrin semalarında,
Kemençelerin,Rubapların,Asuri,Ezidi ezgileri…
Onlara karışır kürdili,arabesk,muhallemi ezgileri…
Her kılamda,sıtranlarda ne sevda hikayeleri saklı
Heyhat! Hasankeyften ,Gercüşten yükselir,gelir;
Sultan Eyyubinin,Zeynel Bey’in nidası.
Kulak ver belki duyarsın Hz.İbrahimin duasını,
Belki de duyarsın Rüstem’in ,Daryus’un narasını…
Selam sana kadim şehir Turabidin,
Selam sana güzel şehir Matiat,
Selam sana memleketim Midyat…