Adam dalgın, yürüyordu
Daha gözleri bile açılmamış yavru
Hain bir tekmeyle sertçe sokağa savruldu
Cılız ama acı bir inilti duyuldu
Suçluydu, hem de çok suçluydu yavru (!)
Hiç lüks villanın İtalyan mermerlerine
Pislemek olur muydu?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Gerek hikayesi ve gerekse şiirin kaleme alınışı çok manidar
Bu hayvanların sadakati kadar bizler kendi kendimize bile sadık değiliz maalesef teşekkürler ve dualarımla
Naime Özeren tarafından yazılan & *** MİÇO- ADAM ve CANO *** & başlıklı şiir sizce nasıl? (10 üzerinden puan verin yüregine saglık başarılar
Sevdanın Gücü ölüme de götürür. Tebrikler.
Evet bizim ''apar ve kapar'' isimli iki köpeğimizden 'kapar' isimli olanı da aynı şekilde kendini minibüsün önüne atarak intihar etmişti.O günleri anımsadım,ben neden akıl edip yazamadım diyede hayıflandım doğrusu.Gerçektende tüm canlı varlıklar içinde köpek en sadık olanıdır.Bu güzel Şiir için tebriklerimi ve tam puanımla esenlik dileklerimi yolluyorum....
çok güzel hikayesel anlatımla muhteşem bir eser usta kaleme selam olsun yorumum biraz geç oldu hem çalışmam dolayısıyhla hemde bilgisayarın bozuk oluşuyla saygılarımı sunarken tam puan
Şiir ve Hikayesi Oldukca etkileyiciydi tebrikler efendim...
Yaşanacak Mutluluklar Senin Olsun
Öykü tadında bir şiir. Yreğinize sağlık
Dostluklarda arkadaşlıklarda sadakatın önemi çok büyük ve ben bu şiirde hepsini gördüm. Şiir ayrı öyküsü ayrı güzellikte idi. Tebrikler arkadaşım. Sevgilerimle.
Hikayesi ve şiiriyle oldukça etkiliydi.
Tebrik ve takdirlerimle
selam ve sevgiler
Ilık rüzgârlar yön değiştirdi, sertleşti
Sararıp soldu güz bahçeleri
Sanki gökyüzünün dibi delindi
Sımsıkı kapandı yazlık evin kepenkleri
' Adam bir günbatımı gitti ve dönmedi
Miço yemeden içmeden kesildi
Tüyleri döküldü, söndü sürmeli gözlerinin feri
Gelmedi bir türlü beklediği sevgili '
Ne kadar içten ve sevecen , ayni zamanda gerçek bir Türkçe ile yzılmış bu dizeler Naime hanımefendi ! . . .
Hayvan sevgisini , çiçek koklamayı , şiir yazmayı , ya da şiiri sevmeyi bilmeyen bir kişi ; acaba yaşamakta mıdır ?
Daha başka bir söz yazmayayım . . .
Önemli olan böyle duyguları dizelere dökebilmek . . .
Esenlikler dilerim . . .
www.nevzatbilgic.com
Bu şiir ile ilgili 110 tane yorum bulunmakta