Bir lise öğrencisi, sanata düşkün birisi
Beklenilmeyen sabahın yalnız güneşi en tepede
Rüzgarla savrulan mektuplar tam da yerinde
Sadece sen yoksun evinde
Gitmişsin, uzak bir diyarın bahçesine
Soluklandıkça hatırlıyorsun, anılar hâlâ polenlerde
Dokundukça hissediyorsun, kırgınlıklar hâlâ köklerde
Kapalı bir pencere, rüzgar usulca bekler dibinde
Ne zaman açılır bu evin penceresi?
Karanlıkta güçlükle seçilen tablolar yığılmış birbiri üzerine
O eşsiz tablolar neden saklanır bir köşede?
Nasıl bir evdir ki bu, böylesine sessiz
Nasıl bir tablodur ki bu, böylesine geçimsiz
Sonbaharda düşen yapraklar gibi hafif
Baharda açan papatyalar gibi zarif
Senin hayalinle dans ederken buluyorum kendimi
Nehrin yanından geçiyoruz usulca
Yansımalarımız parlıyor, yan yana olduğumuz da
Gözlerinde büyür içindeki sevginin çiçekleri
Bir yıldız daha belirdi gökyüzünde
Umutlar söndü, gözleri yaşlarla dolu insanların içinde
Bir nefes, bir ruh daha ağır geldi yeryüzüne
Durmuyor kanıyor yaraları delicesine,
Susmuyor ağlıyor sevenleri o geri gelecekmişçesine
Nazik kalpler tutunamıyor bu dünyada
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!