Desem ki:
Gözlerinin kıyısına memleket kurulmuş,
Şehrin aşka çıkan sokakları kirpiklerine asılmış,
İklimi Mezopotamya'yı andırır gibi;
Kâh hüzünbaz, gözyaşlarımı taşıyan,
Kâh umut, yüreğime aşiyan...
Desen ki:
Nar taneleri adedince koş bana,
Sensiz su içmiyor kurnada kuşlar,
Biz kokmuyor tarihî bahçem.
Hasadı gelmiştir ektiğim aşk tohumlarının,
Toprağım ol, bereketini sür nefesime.
Yay ol, saplan göğsüme,
Sal beni esmer gülüşlere...
Desem ki:
Ben telli turna, akbaba sürüsünden kaçan,
Tellerime kurşunî sevdayı asan...
Hasretin başrolünde,
Provası hep yarım kalan.
Beni azad et yamalı yalnızlıktan.
Desen ki:
Sessiz nehirler akıyor benliğime,
Maviler nüksediyor içime içime.
Dicle ve Fırat birleşiyor kan revan içinde.
Ört üstümü kuşan aşkla,
Ruhuma gömül masum bir telaşla...
Hüzn-ü Sevgi
Hüznü SevgiKayıt Tarihi : 9.8.2018 21:18:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüznü Sevgi](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/08/09/mezopotamya-duslum.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!