Harran'dan Babil'e bir yol gider.
Nehirler,vadiler,köyler...
İlk evcil hayvan,
İlk tarım,
İlk ateş,
İlk yazı...
Kısaca;
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
amcacım şiirlerini okuma fırsatını yenı yakaladım.. hepsınde bır derınlık gızlı.. yegenın mübeyya..
Murat suyu akar
Akar da bendini yıkar.
Çaresiz bir Kürt kadını
Ağıt yakıyor kadersizliğine.
Ağıt değil,aslında bir isyan...
Kaç bin yıllık bir çığlık
Çarpıyor Süphan'a,Nemrut'a
Yansıyor Fırat vadisine
Oradan ovalara,yaylalara
Dalga,dalga; bir küheylan tayı oluyor.
Kimler geldi,kimler geçti?
Zerdüştler,çanlar,minareler...
Oklar,kılıçlar,toplar,tüfekler
Napalmlar,kimyasallar...
Ve hepsi,ama hepsi..
Engereğin ölümcül zehirini akıttılar.
Yakılmış köyler,
Kan akan Munzur,
Zehirli bulutlarıyla Halepçe...
Paslı ihanet hançeri yine sabırsız kınında.
Şiir dostu Fesih Çelik yürekten sizi kutlarım,bu şiirinizle bir geçmişi bir tarihi dile getirerek inkar edilen bir halkın geçmişini dizelere dökmekle ,namertlerin yüzüne bir tokat,bizleri aydınlatan bir kaynak olmuştur.Bravo size bilgi,birikiminize.
Saygılarımla Mehmet Çobanoğlu
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta