Mezopotamya Şiiri - Şevket Kızılaslan

Şevket Kızılaslan
23

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Mezopotamya

Sen serhat ve botan diyarısın
İki kardeşin güzel yüzü ve ihtişamısın
Kanayan topraklarda tükenen insanlıksın.
İshakpaşa sarayının çalınan altın kapısı
Bitmeyen anaların ağıdısın.
Kup gölünde gülbaharın sesi
Nemrud'un bitmek bilmeyen öfkesi
Kor aleviyle yakmayan ibrahimin ateşisin.
Tufanda kaybolan nuh'un gemisi
Fexiye teyran ehmedé xané'nin edebiyat dilisin.
Aras'sın fırat'sın zap ve dicle'sin
Beko'nun kavuşturmadığı mem u zin'sin
Ararat, kösedağ, gabar ve cüdi'sin
Köyü boşaltılan bir kürt gencisin
Evsiz yurt'suz kalan zozan ve gule'sin
Genç kızların yarım bırakılan kilimisin
Alevi, kürt, türk Arap, ezidi, zaza ve suryanisin
Hasankeyf'in kaybolan güzel yüzüsün
Malabadi, amed, on gözlü köprüsün
Ağrıdağı zirvesindeki pusu'sun
Özenle kalemimden dökülen şiirim'sin
Bir dünya harikası olan babil'in bahçesisin
Güneş'in ve medeniyet'in doğduğu yersin
Herşeye rağmen dik duran bir tarihsin.

Sana geldim kavgamın şehri
Mas'mavi gökyüzü yem'yeşil her yeri
Kendi içinde Fetih edilmiş kaleleri
Kendine hayran bırakır gelenleri
Kars kalesi van'gölü onca nehirleri
Sana geldim eyy sevgili
Toprağı kan, kin, nefret, tohum'ları saçılan
Medeniyet ve kültürünü batı'ya kaptıran
Bumu'ydu bizim kaderimiz
Elma kokusu hissettiğimiz
barut kokuyordu oysa elleriniz
Halepçe'deki çocuklar artık sessz
Zulüm dilsiz
Yakasında asılı ellerimiz
Şahit ol, sizde şahitsiniz
Tanıksın MEZOPOTAMYA.
05 07 2021✍️✍️ ş k

Şevket Kızılaslan
Kayıt Tarihi : 3.9.2022 14:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yaşadığım toprakları Kanayan yaramızı ancak yaşayan bilir.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Şevket Kızılaslan