Mezopotamya yım ben
uçsuz bucaksız rüyalar gibi,
Sabahım, iki kaş altından
Zagrostan dogar
ve Çöle iner gecelerim.
Bir yigittir Güney dogumda Anadolu.
Bebekligimi besleyen Torosun kar suları
dolunay sarısıyla iner Basraya!
Mezopotamya yım ben
bereket ortasında pis bir yoksulum
Cennet sofrasından,
aç kaldırıldıgım ne ilk nede sondur.
Sümerlerden , Babile
Asurlardan Elamlara!
Bende mevsimi arama, ya baharım ya kış!
Sonbahar yaz gelmeden ölür!
Kelebek ömrüdür hayat bende !
Eşkiyalar mavzerle iner
feslegenli daglardan, ceberutun Ovasına!
Avaz tek agızdan avazlanır,
Türküm
Kürdüm,
Arap
birazda Persim diye!
Mezopotamya yım ben
Cemre suyuma
Çicek özünde ballara
Çam dibinde Kehribarlara düşer!
Oglum Fırat
Gelinim Dicle
Kar ve yagmur sularıyla
Şattü-l Araba dökülür aşk ile!
Mezopotamya yım ben
Donuyorum ateşler ortasında
hüzün döken bulutlar
yüregimin yangınını nasıl söndürecek?
Söyle eyy sonsuz hikayeler?
Bu aglayan yüregin sesi, nerden geliyor?
Susma, susma cevap ver törpüyü yemiş dilim!
Suçlu, kim, kiiimmm?
Hangi pis eller, yüregimi avuçluyor?
Bu nasıl kin böyle kalbimi parçalıyor?
Yoksa Kabil mi serpti zulmü üstümüze?
Aaahh yavrum ahhhh!!
O hikayeydi anlıma yapışıp kalan;
"Ademin çocukları hep ikiz dogardı
Habil, kız kardeşiyle evlenecekken
Kabilde onu sevdi
Lakin Habil önce dogdu
yani ona haktı bu evlilik..
Hz. Adem, ikisinede kurban kesin
Allahu Teala hangisini kabul ederse,
kız kardeşiniz onunla evlenecek der
Ve Kabil kaybeder
kaybeder durmadan tehdit eder
Habil aldırmaz
Kabil öldürtür,
Lakin fena Azap duyar!
Kardeşini gömmesine Karga örnek olur
„Eyvahlar olsun bana, bir Karga kadar bile olamadım „der üzüntüden iyice çöker.
Hz.Adem Kabile beddua eder
Kabil, alıp başını Yemen ellerine gider
ve yurtsuz ve Putperestlerin içine karışır."
Maide suresiydi böyle anlatan!
Mezopotamya yım ben
ilk Kardeş kanıydı üstüme düşen!
Mezopotamya yım ben
Sizler daha topragın damarında bile yokken
Sen de on
ben deyim, milyon milyon yaşındaydım..
Agalarım var üstüme oturan
Işbirlikci Feodal lar
Göz kırpar cigerimi söküp yiyenlere
Bagırırlar ortak sevincin tehditiyle
Ölümlerden ölüm begen, eyyy Hasan Keyf !
Mezopotamya yım ben,
Bu benim hikayem
Çicek açmak haramdır bana
Yapraklarım fısıldamaz geceleri
egdiler Selvilerimi,
Okyanus ötesinin Rüzgarları
kin taneleriyle, meralarımı vurup
Ekmegimi yeyip suyumu içtiler..
Kimleri dogurdum bu topraklarda bir bilebilsen!
Istersen, bagrına ellerine sor, sor hadi!
Ilk dir size yalvarıyorum biten nefesimle!
Ne olur tutun elimden, tutun tutun!
Bu topraklar senin asın ekmegin
Salma üstüme,
salma üstüme bunları
yani gelirlerse kaş göz arası
Baltayla dograrlar hayallerimi!
Tuttugun gibi enselerinden, savur cehenneme!
Lazim degil ötelerin yankisi
Bize yeter dostun tatlı dillisi!
Mezopotamya yım ben
Çekin pis ellerinizi döşümden,
satmayın tarihimi
satmayın hikayelerimi
DAGITIN
DAGITIN KAN PAZARLARINI ÜSTÜMDEN!!!
BANA ÖZGÜRLÜMÜ VERIN,
ÖZGÜRLÜGÜMÜ!!
ÖZGÜRLÜGÜMÜ!!
Haydar Metin
Kayıt Tarihi : 23.6.2017 00:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Haydar Metin](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/06/23/mezepotamyayim-ben.jpg)
TÜM YORUMLAR (4)