Ey Mezepotamya,
yaşamın beşiği.
Ey toprakların en doğurganı,
yaşam penceresi.
Dudağımdaki sigaramın
tütününü veren
Ve şımarık bir çocuğun bakışıyla
bana gülümseyen.
Fütursuzca üstene yatıp sığındığın toprak.
Bu kadar mı ürkersin benden?
Geceleri bu kadar mı aydınlatırım seni
suni ışıklarımla?
Oysa yatmamak içindir koynuna
senden yaptığım duvarlara sığınmam.
Sana ulaşmak içindir
daracık sokaklarda koşturmam.
Sana bakmaktır niyetim
yarın ne vereceksin diye,
Biraz korkarak,
biraz utanarak.
Yalnızlığıma dönerim korunaklı evler yaparak...
Eyyy Mezepotamya.
Geçmişimin külleri.
Yarınım.
Korkularım.
Var oluşumun kaynağım.
Anam benim.
İşim, ekmek kaygım,
bir damla su için yakarışlar yaptığım.
Üzerinde umutlara, yarınlara koştuğum.
Kavuşma isteğim,
Arkada bıraktığım gençliğim.
Ve bilinmeyen geleceğim.
Olmayan gölgem,
içimdeki güneşim.
Sorgulayıp, hesap sorduğum.
Umudun anahtarı Mezepotamya.
Ey her şeyi toprak eden
ve yeniden yaratan.
Yapılmış en büyük kilitleri kırdıran.
Özgürlüğümün kaynağı kutsal toprak!
Kızınca yok eden güç.
Bir yudum suyu benimle paylaşan
sevgi pınarı.
Gecenin gündüzün sahibi
Ve bitmeyen yolculuğun
en büyük yolu.
Ve sen Mezepotamya
Uygarlık kaynağı insanlığın.
Nasıl vaz geçerim senden.
Kayıt Tarihi : 24.6.2011 22:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muharrem Şahan](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/06/24/mezepotamya.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!