Mezarlık konuşmaları XIV Şiiri - Ahmet A ...

Ahmet Aksoy
1147

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Mezarlık konuşmaları XIV

CXXXI

Terennüm eylemez günahkar ölüler
Gecenin karanlıklarında
Bunu asuman iyi bilir gecelerde
Belki bir inlemedir duyulan

Sanma ki mutlu ve huzurludur
Günahkar olan ruhlar
Şarkı türkü yoktur onlar için
Olsa olsa acıdır inlemedir duyulan

CXXXII

Ölümdür ayrı kılan
Ölümdür bir gerçeğin
Yüze çarpılışı
Ölümdür gerçek
Mezarlıksa bir rüya
Gerçek içinde bir düş
Kimine cennet
Kimine cehennem.

CXXXIII

Saracağın bitmedi henüz
Bak dünya yerli yerinde
Ey ipekten kumaş keten kumaş
Saracak çok kefensiz var kefen bekleyen.

CXXXIV

Dumanları tütüyor taze mezarların henüz
Gün geçmiyor toprak acıyla yoğrulmadan
Ama doğrusu kızamıyorum ölüme
Hatta acıyorum bunca acıya ortak oluyor diye.

CXXXV

Ölüler bile özlese özlese
Bir tek aşkı özlemeli
Şu acılar dünyasında
Yaşarken aşksız olmamalı
Aşk ki yaşamda
En büyük mutluluk
En azından
Yaşarken inandığımız.

CXXXVI

Kor bir lav gibi düşer acısı
Etrafındakileri de yakar
Bir ben gelsem neye yarar
Yanımdakilerin acıları oldukça

Ölüm gelir ecelle fakat
Sadece öleni etkilemez, etrafında
Seveni kim varsa, onlardan da
Bir şeyler götürür toprağa.

CXXXVII

Mezar taşı sıcaktır yaz güneşi altında
Mezar taşı serindir kara kış soğuğunda
İlk baharda kelebekler sonbaharda yapraklar konar
Sanır mısın mevsimler ölünün umurunda.

CXXXVIII

Bütün askerler ölür
Mezarlıkta yalnız siviller yaşar
Mezarlıktır yalnız orduların
Ve savaşın ulaşamadığı yer.

CXXXIX

Dolu dolu olmalı her şey
Yaşam dolu dolu
Ölüm dolu dolu

Dolu dolu olmalı her yer
Beşikler dolu dolu
Mezarlar dolu dolu

Dünyanın dönüşüdür
Bir döngü dolu dolu olmalı
Her şey dolu dolu

CXL

Mezarlıktaki saat
Her saat çalar ve her
Çalışıyla, yeni bir
Ölümü haber verir.

Ahmet Aksoy
Kayıt Tarihi : 27.3.2004 20:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Aksoy