Mezarlık Bekçisinin Kuru Otlar arasında ...

Sigara paketi içindeki folyonun iç yüzüne yazılmış, dörde katlanmış...

(İlk İntiba:
Kargacık burgacık harflerle ve özensiz yazılmış; ya yazmayı yeni sökmüş; ya eli titremiş yazarken)

...

(üstte kalemin yazdığı denenmiş "mu" yazılıp üzeri karalanmış)

Ru'hum
Bugün de geldim. bak iyice yazmayı öğrendim.

Gündüz biraz aklıma gelmiyormuş gibi,
ama sonra da çıkmıyor gibi oluyor.

Bugün (kere.. yazılıp üstü çizilmiş) bir çorba içirdi annem, aklıma sen gelince çorbayla tükürüğümü yutamadım.
Boğulacak gibi oldum ama öksürünce annem helal dedi sırtıma vurmuş gibi yapınca geçti.

Gittiğinden beri oyuncaklarımı toplamadım sen gelirsin diye , annem kızdı biraz. Ama bence gelebilirsin,ben olsaydım gelirdim.
Dün gece gene ağladım.(annem buna kızmıyor) Ama ağlayıp uyursan büyüdüğünde kederli olursun dedi.
Keder demek yani büyüyünce de ağlatan şeyler olur demek.
Dün gece üşüdüm diye kalın yorgan örttüler, gene ısınamadım ama söylemedim.
Sen beni uyuturken elini yanağıma koyduğunda hiç üşümezdim.Keşke dün de koyabilseydin. sonra hep
Anlattığın komik cüce keçili hikayeyi hatırlayıp güldüm.(şimdi yazarken de güldüm)
Bir de kavuşurmuşuz uslu olursam annem söyledi.
üşüme orda inşallah,
beni özlersen beyaz tüy gönder, ben anlarım
(Ge..yazilip üstü çizilmiş) Seni çok özledim, Gene gelirim

bu da imzam( ok işareti kalp içinde gülen yüz,yanına göz yaşlı gülen surat)
narçiçeğin nazlı kızın
...
Bekçi tekrar dörde katlayıp otlar arasına bırakır mektubu...Bir sigara yakar, bir derin nefes çeker dumanı üfürüp havaya bakar; sonra tekrar mektubu koyduğu yere...

Mektup yine kuru otlar arasında, yanında beyaz bir kuş tüyü...

Dengi Naz
İstanbul 7.11.2024 17:59:00