Bütün gününü mezarlıkta geçirdi; en iyi, toprak zehrini alıyordu...
bir de cevap vermesi olanaksız, çok iyi, bir dinleyiciydi ölüler...
Babasının mezarı başında saatlerce kaldı, babası annesine kırgın onu affedemeden göçüp gitmişti.
Hayattayken babasına aşırı derecede düşkün olan genç kadın, bu yüzden, babasına ihanet eden annesini hiç affedememiş suçlamıştı hep; babasının ölümünden annesini sorumlu tutuyordu.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Böylesi mekanlardaki iç döküşlerimiz daima 'beni anlıyorsun değil mi' sorusu ile biter ve cevabın ne olacağı da asla bilinemeyeceğinden, anlaşılmış olduğumuzun varsayılması ile de iç rahatlatır.
Güzel bir anlatı idi. kaleminize sağlık sayın Apel.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta