Benden başka kabir ehli,
Mezarında yatıyordu.
Gelen varmı diyerek,
Ğarip,ğarip bekliyordu...
Baktım sağıma,soluma:
Konuşacak kimse yoktu.
Yosunlaşmış mezar taşı;
Bana şunları diyordu...
“Ne bakarsın insan oğlu?
Ben bekçilik yapıyorum.
Bazen gündüz, bazsen gece:
Ğaribime ağlıyorum.”..
Bu mezarda yatan kişi;
Bir zamanlara vezir idi.
Çok oldu dünyadan göçtü:
Düştü listelerden ismi...
Dostu çoktu bir zamanlar,
Vardı hanlar ve hamamlar.
Ne ararlar, ne soraralar,
Şimdi ğarip, ğarip ağlar! ..
Bazen, bazen soruyurum:
Vezir beyim sen nasılsın?
Neldu köşkler, sarayların,
Bu evinden memnunmusun?
Zıyaretçi Adem oğlu;
Bakma bana öyle sakin.
Birgünde sen geleceksin,
Dostun olur mezar taşın..
Burda kimsenin, kimseye,
Olamıyor hiç yardımı.
Aklın var ise ey dostum,
Sen alda gel azığını...
Kabirdeki yakın dostun,
Mezar taşı, mezar taşı.
Diyor sana Adem oğlu:
“Gelmeden sen çöz bu işi.”
Ne zıyaret eden vardır,
Nede gönderen fatiha.
Malı, mülkü bölüşüldü:
Hatırlanmadı bir daha.
Dilsiz taşlarda konuşur,
Böyle inanasın Ali.
Kabirlerin çoğu çökmüş,
Ağlıyor mezar taşları..
15.04.2006 Neckarsulm Almanya.
Ali SandıkçıoğluKayıt Tarihi : 13.5.2006 10:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Sandıkçıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/05/13/mezar-taslari-5.jpg)
Nede gönderen fatiha.
Malı, mülkü bölüşüldü:
Hatırlanmadı bir daha.
madem ölüm öldürülmüyor ne istedigine bakmak lazım umarım ölüm ötesi iyi şeyler yaşarsın
belki yaptığımız
kendi mezar taşımızı
yontmaktan ibaret..
TÜM YORUMLAR (2)