Can çıkar bedenden,kalmaz dizde fer
Musalladan başlar meçhule sefer
Topraktan yatakta ayrılınca yer
Biten bir zamandır mezar taşları
Anlatır maziyi, anlatır dünü
Onca yaşayanlar nerdeler hani
Sessizce konuşur eskiyle yeni
Gizemli romandır mezar taşları
Bedenler terketmiş köşkü sarayı
Nebi gerçek mekan kılmış burayı
Geride kalanlar bekler sırayı
Hüzünlü limandır mezar taşları
En önden ayrılır tekbirlik sükun
Boğazlar düğümlü, duygular meftun
Dillerde helallik, gönüller mecnun
Yürekler de gamdır mezar taşları
Gelince son tayin bakılmaz yaşa
Dalınır gizemi bilinmez düşe
Yazarlar adını bir mermer taşa
Gözlerde ki nemdir mezar taşları
Sevabı, günahı sarar bir ak bez
Sonsuz yolculukta yumuk bir çif göz
Bazen genç, ihtiyar, bazen oğul,kız
İnce bir elemdir mezar taşları
Şu çoban İsmail, şu Haşim ağa
Sırt sırta vermişler olmuşlar çağa
Topraktan gelmişler döndüp toprağa
Gömülmüş kalemdir mezar taşları
Kiminin zamanla silinmiş ismi
Kimine çizilmiş bir lale resmi
Belki şu yabancı, belki de hısmı
Bir sırrı kademdir mezar taşları
Künyeler boyunda belli yaşları
Asker gibi dimdik mezar taşları
Ey taşlar!.. bana da nöbetçi olun
Maziye selamdır mezar taşları
Adım anıldıkça dolsun bir hüzün
Hatıramdır sevgi, cefamdır füzûn
İyi insan diye taşıma yazın
Bir kutlu kelamdır mezar taşları
İnanan kalplerin budur sevinci
DEĞİRMENCİ ne son, ne de birinci
Ha tahta parçası ,ha mermer inci
İbret-i alemdir mezar taşları
Kayıt Tarihi : 3.4.2021 14:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!