Günlerin, ayların ve de saatlerin tik taklarının
Saçıma düşürdüğü akla titrek ayaklarımla
Dolaştım deniz kenarında
Ömrüme vuran
Akşamın esintileri sessizliğin kokusunu
Bir çarşaf gibi doladı yüzüme
Doldurdum ceplerime hatıranın taşlarını
Savurdum hasretinin dalgalarına
Sensizliğin yanaklarıma attığı çiziklere
Doldu özleminin yaşlarını
Ardından bakakaldım semaya
Hava 30 derece terler boşalıyor sensizliğe
Ama üşüyor yüreğime döktüklerin
Düşlerim soluyor, kararıyor
Kulağımda bir çınlama yankılanıyor, yıkıyor
Her şeyi
Gözlerimdeki renklerle karışıyorsun siyaha, mora
Masamdaki defterler kırışmış çevrilmiyor sayfalar
Arkamdaki duvara asılı resimleri tozlanmış
Ve
Küsmüş
Kadehler kırılmış
Radyo’da eskilerden kalan bir şarkı
Evin önünde yaseminlere asılı sarkaç
Beraberinde sallanıyor
Ardından bir öksürük sensizliğe bulaşıyor
Bir sıtma gibi
Sonra haber
Veriyor
Bir taksinin aceleci düdüğü
Ardından pencereme ağacın dallarının vurması
Sokak köpeklerinin kapımın önünde uluması
Kuşların pencereme konması
Son olarak çöpçülerin çöpleri toplaması
Yatsı ezanıyla da
Nefesin sensizliğe merdiven dayıyor
Hüzünlerin, kederlerin kefenim oluyor
Dudağımdan dökülen sözlerim toprak oluyor
Sevdanda son duamı ediyor
Mezar taşıma hayallerim son yazımı
Yazıyor
Oda
Seni seviyorum
Kayıt Tarihi : 9.7.2018 12:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!