Mezar Notları-2 Şiiri - Aydın Aktay

Aydın Aktay
85

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Mezar Notları-2

6- O, Ebu Zer İdi...“Yalnız yaşayıp yalnız ölecek ve tek başına diriltilecek” diye hakkında Resulullah'ın (SAV) öngörüsü vardır...
Kimseye eyvallahı olmayan, doğruyu her şartta söyleyen...kurulu düzene itiraz edenlerin sembolü...haliyle dokuz köyden kovulacak bir yaşamın tahmini de böyle olur zaten...
Müslüman olduğunu Kabe de ilk deklare eden de O olmuştu...
Muaviye, Ebuzer’in eleştirilerinden iyiden iyiye rahatsız olmuştu ve Hz. Osman’a haber göndererek sesinin kesilmesini istedi. Hz. Osman, Ebuzer’i Medine’ye çağırdı. Halife’nin huzuruna çıkan Ebuzer, onu da kıyasıya eleştirmekten hiç çekinmedi: “Yakınlarını tayin ediyorsun, adam kayırıyorsun, Tuleka’ya yakınlık gösteriyorsun...”

Ebuzer’in eleştirileri görmezden gelindi ve Hz. Osman tarafından Rebeze denilen yere sürgün edildi. O’da buna uydu. İki yıl kadar süren bu “yalnız, sürgün ve marjinal” döneminde
Ebuzer, sık sık Medine’ye gelerek Hz. Osmanla görüştü. Kendisine gelerek yönetime karşı ayaklanma başlatacaklarını, bu hareketin liderliğini üstlenmesini teklif eden muhaliflere pek yüz vermedi ve eleştirel/pasifist tutumunu sürdürdü.

Ebuzer 32/653 yılında Rebeze’de iken vefat ettı. Yanında hanımı, kızı ve bir hizmetçisi vardı. Öldüğünde üzerine sarılacak bir kefen dahi bulunamadı. Hanımı yola çıkarak oradan geçmekte olan bir kafileye şöyle seslendi: “Ey Allah’ın kulları, şurada bir adam öldü. Cenazesini kaldıracak kimse ve üzerine sarılacak kefeni yoktur. O, Allah’ın Resulü’nün sahabesi Ebuzer’dir. Allah aşkına yardım edin! ”.

Kafile ile oradan geçmekte olan Abdullah bin Mes’ud idi. Kafiledeki bir gencin bezleriyle kefenlendi. Abdullah bin Mes’ud gözyaşları içinde Ebuzer’in cenaze namazını kıldırdı.
“Yalnız yaşayıp yalnız ölecek ve tek başına diriltilecek” diye hakkında rivayet bulunan Ebuzer, çölün ortasındaki bu ıssız araziye tek başına gömüldü.

Issız çöldeki yalnız mezarında görkemli yatışı aslında ne kadar çok şey anlatıyor…

Ebu Zer Gibi konuşmak ve düşünmek çok kolaydır, konfor da sağlar insana. karizma da yaptırtır. Ama Ebu Zer olmak zordur gülüm...yolsuzluğa, sınıf çelişkilerine vurgu yapanları önce peygamberin dizinin dibinde çile çekerken görelim...ceplerindeki kredi kartlarına söverken değil sadece limitlerini düşürürken görelim...maaşlarını hak edecek bir çalışma içinde alın teri dökerken görelim...yetimleri gözetleyip kollarken, onları doyururken görelim. zalimlere söverken bunu başka zalimlerin arkasına sığınmadan yaptıklarını görelim.

Ebu Zer Mekke Aristokrasisine karşı haykırırken imanını tek başınaydı, güvendiği bir Allah vardı arkasında...zulmü konuştuğunuzda, haykırdığınızda Sizi sadece Allah'a güvenirken görelim. Ebu Zer gibi konuşmak ve düşünmek kolay Ebu Zer olmak zordur gülüm...Nasip olmaz herkese...
7-Hayatının büyük bir bölümünde sessiz ve kendisini fark ettirmeyen, gösterişsiz, sade bir hayatı tercih etmişti... Sadece özel sohbetlerde anlaşılıyordu değerli fikirlerinin olduğu ve varlığı çok özel zamanlarda hissediliyordu. Sesi gür değildi, kararlı çıkmazdı kelimeler ağzından...Sessizce bir köşede izlerdi sadece olan biteni, müdahil değildi hiçbir şeye...Sevilirdi ve güzel anılırdı her mecliste...adı anıldığında rahmet okunur en içten seslerle...
Vadesi doldu, köyünde çok insanın gömülü olmadığı bir kabristanda bir ağacın az ötesinde, etrafındaki mezarlara çok uzak bir yerde, sessiz ve tenhada bir köşede yatıyor...mezarına uğrayanı az, mezarı fark edeni de...yazdan yaza arada bir ziyaret edeni var...yaşarken de öyleydi rahmetli...

cenazesine gelenlerin işi çoktu, Yaşarken nasıl davrandılarsa rahmetliye öylece davrandılar, dağıldılar kısa sürede...Bir selam verip bir fatiha okuyup gittiler...dönmemek üzere çoğu...

Aydın Aktay
Kayıt Tarihi : 30.1.2014 17:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


ölüme ve ölülere dair

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Aydın Aktay