Bir adam.
Döndü durdu.
Dikeldi,
Kaşlarını çattı,
Gözlerini dondurdu.
Kendi kendine,
Düşüncelerini sorguladı:
'sevdam' dedi.
O anda,
Filim gibi,
Duyduğu gördüğü okuduğu
Sıkı sıkı geçti.
Umundu,
Gülümsedi.
Bir kaş ivmesi,
Çatıldı;
Boğuk boğuk siyahlaştı.
Belli çatışmadaydı;
Acılar ayrılıklar.
Hak edip etmediği,
Hüzünler...
Sevda,
İlinek ve ıralarını,
Temel kavram gibi
Düşündü.
Benzetimi tıpkı MEYVA:
'Acı-tatlı,
Ak-kara;
Elma tatlı limon ekşi.
Üzüm kara, dut beyaz.
Ama MEYVA hepsiydi.'
Meyvedeki kaplam
Sevdada da vardı!
Nasıl acı;
Meyvede var,
Ama meyve olan
Havuçta yoktu.
İşte o an
Geçirimleri;
Haz ve elem
Irası olarak
Aşktaydı.
Karar kıldı:
'İstenmedikler
Niçin olsundu,
Senle ben sevdasında? '
'Umumuzu
Böyle oluşturalım'
Dedi.
Belli belirsiz gülümsedi.
Meyve ekşi diye,
Yüzümüzü buruşturmak
Niye?
Kavun tadalım.
Sevda sıkıntı diye
Kaçınmak niye,
Yönelimi atiye
Sorma maziye.
Bir tanem,
Ne dersin,
Onları,
Bir an
Etmeye?
17.01.1992
Bayram KayaKayıt Tarihi : 1.9.2007 11:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*Havuç meyva mı, değil mi? Bu önemli mi? , konu anlatımından tat özelliğin den yararlanıldı. Sebze olarak alınıyor, misafirlikte meyva olarak ikram ediliyor. İki kavram arası geçiş örneği türü olmalı! Önce isimli çalışmamda, şiirlerin aslının sevda anlatımı olmadığı, bazı temel bilişlerin konularla sentezlenip, yeni duyuş ve bakışla, anlamaya varma gibi, algılayış farkı yaratmak için, bu tür çalışmaya girdim. Şiir yazıp, şair olduğumun da söylenemeyeceği açık. Bir fikri duyuşun paylaşımını, şiirin engin açılımını taklit ederek iletişmek istedim. Bu çalışmada bunun en açık ve somut kanıtı. Yüzeysel olarak işlenen sevi. Sevi üzerine bir projektör tutulmuş. Sevi çatışmaları anlatılmak istenen ana tema ile irtibatlandırılmış. Ana tema, genel kavramların atifiyet zenginliğinin, özel kavramların, genel kavram içlemindeki anlam daralması ile çıkmaza sokulması konu ediliyor. Zaman ve zemine göre elma özelliği rehber iken, yine şartlara göre elmada olmayan; muşmulalık özeklliğinin, meyvada, genel kavramda olacagı ve ele alınacağı belirtilmede. Meyva genel kavram olarak sapsarı iken muşmula içerileninde sarılılık yok. Birde tabii ki konunun okunurluğu için, asıl amacı örterek şiir gibi çalışmanıza akışlık yapmak zorundasınız. Ve o yüzeysel dediğiniz anlatımı tuttuturmak zorundasınız. Şiirin birde hem en güzel, hemde enzor yanı; şiir sizden çıktımı, sizin ne anlattığınız değilde okuyucunun ne anladığı öne çıkıyor. Bu kelimeleri seçme ve kulanma ile zenzinleştirilen, ama kuruluğa da düşüre bilen bir zorluk ve güzellik. Bu da bir bilinç düzeyi biçemselliği durumudur. Şiirin bir duygu estirirliği algısı yaygın, öyledir de. Ama bu,size algılatılan duyguyada bağlı değil mi?
ANLAM BAKIMINDAN DA ZENGİN.
SÜRÜKLEYİCİ, EĞİTİCİ, ÖĞRETİCİ VE DÜŞÜNDÜREN/ÜCÜ BİR YAKLAŞIM TARZI....
GÜZEL VE FARKLI BİR ÇALIŞMA.
TEBRİKLER SN KAYA,
KALEMİNİZ BAKİ KALSIN.
SAYGILARIMLA
bence de geleceğe bakmalı
tebrikler ustat
susma
sana yakışmaz
Yüzümüzü buruşturmak
Niye?
Kavun tadalım.
Sevda sıkıntı diye
Kaçınmak niye,
Yönelimi atiye
Sorma maziye.
'Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç, bu son fasıldır ey tatlım! hangi meyvayı seçersen seç.'
Buda benden düzmece.
Üzümün çöpü var armudun sapı var derken geçen günlerimize yanmakta kalbim.
Dün gitmiştir.Yarınsa meçhul. Bu günü yaşayalım.dünü ve yarınları düşünmeden...
Ve sevgiyi esirgemeden birbirimize sevdaları yaşayalım doyumsuzca.
Her satırı baştan ayaga duygu yüklü eserinizin bende düşündürdükleri...
Elleriniz dert görmesin. İçinizden duygular hiç eksilmesin.Saygılarımla candost___________emily53
TÜM YORUMLAR (12)