Neyin yazgısı bu söylenenler. Yahut ta birazdan söylenecekler…
Sanki madam , seslerin manasındaki har sönük, seslere biçilmiş kaftanın her yanı sökük…
Seslerimizin çıplaklığı dahi kurtarmıyor düştüğümüz yavanlıktan hatta çirkinlikten. ..
Çok değer verdiğim seslere sırt döndüm gayri…..
şimdi tüm seslerden ari bir masanın eksenine yine kelimeler saklamak istiyorum.
Şantiyelerde gördüm kazıcı yüklenici bir iş makinasını, yeri geliyor hafriyat aşkına yükleniyordu toprağı, yeri geliyor saklama aşkına parçalıyordu aynı toprağı…
Duyduklarımın mı yoksa yaşadıklarımın mı yüklenicisiyim bilemedim madam,
Yahut duyamadıklarımın ve de yaşayamadıklarımın yüklenicisiyimdir kim bilir,
Şimdi de kimsenin bilemediği bir kağıt parçasını kazıyıp kelimelerimi saklama gayretindeyim.
İlk tümcenin ve de son cümlenin arasındaki tutarsızlık yolcusuyum galiba…
Hira dağından kopup gelen bir ses değil elbette yazılan, ama yine de kimseye değil kendime diyorum ikra ya heval ikra….
Kayıt Tarihi : 11.10.2018 14:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!