Ey dil-rübâ-yı âlem, sun câm-ı safâyı
Nağmen ile şâd eyle bu kalb-i bî-nevâyı
Aşkın şebinin şem'ine pervâne olup ben
Yaktım ciğerim, gör bu dil-i pür-cefâyı
Sevdâ şarâbı sundu ecel, nûş eyledim ben
Dinle bu dil-i zârın garîb mâcerâyı
Gülzâr-ı cemâlinde açılmış gül-i vuslat
Bülbül gibi şeydâ ederim hep bu edâyı
Meyhâne-i gamda nice demdir ki esîrim
Zencîr-i zülfünle çekerim bu belâyı
Ey mâh-ı münîr, ey şeh-i hûbân-ı cihânım
Lutfeyle, bırakma bu gece ben pür-hevâyı
Her bâr ki çektim elem-i hicri firâvân
Gösterdi yine baht bana rûy-i vefâyı
Ey Oğuzhan, bu bezm-i hayâlin sonu gelmez
Terk eyle sözü, bul o gönül âşinâyı
Kayıt Tarihi : 2.10.2024 00:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Muhterem üstadım,
Aruz geleneğinin o engin deryasında bir katre misali yüzmeye çalışan aciz bir talebeyim. Bu kadim geleneğin izinde yürümek, ecdadımızın söz müktesebatını yaşatmaya gayret göstermek bizlere düşen kutlu bir vazifedir.
Şüphesiz ki zaman zaman vezin kusurlarına düşmekteyiz, kimi yerde ayağımız sürçmekte. Malum, bu yolun yolcuları dahi nice emeklerden sonra kemale ermişlerdir. Bizler henüz bu yolun başındayız, öğrenmeye, ilerlemeye çalışıyoruz.
İltifatınız ve teveccühünüz bu naçiz kalemi ziyadesiyle memnun etti. Aruz vezninin inceliklerini kavrama yolunda gösterdiğimiz gayret, sizin gibi dostların teşvikleriyle daha da anlam kazanmakta.
Yol uzun, menzil ırak. Gayemiz bu köklü geleneği layıkıyla devam ettirebilmek, eski üstatların izinden gidebilmek. Her ne kadar eksiklerimiz olsa da, bu yolda azimle yürümeye devam edeceğiz.
Tekrar tekrar teşekkür ederim. Allah cümlemize bu güzel dilin, bu kadim geleneğin hakkını vermeyi nasip eylesin.
Hürmet ve muhabbetlerimle...
TÜM YORUMLAR (3)