Hayalinin gölgesine sığınmış, karanlık bir devirden, ötekine döndürürüm güneşin kıskandığı kandilleri..
Demlenir fikrimin inceliğinde, seni selamlamaya hazırlanan şarap tanrısının perileri..
Maenadlar geyik derisinden kumaşları dağlıyorlar ormanlarda süzülerek dans ederken..
Basiretini keskinleştirecek meyleri kaynatıyorlar çığlıklarıyla yaş odunları keserken..
Göğsümdeki kandilin kızıllığı düşer tenine, mey/hanemden sesin yükselirken..
Buraksız çıkarken göğe, varırken mekandan münezzehe, kalp tutuşur aniden..
Ötesine ermez akıl, varmaz ötesine Cebrail, ruhuna parıltılar saçılırken..
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta