Bir aynaya bakıyorum,
yüzümde bana ait olmayan çizgiler.
Her kırışıkta bir dostun eksilmiş gülüşü var.
Öğrendim ki yoksunluk dediğin şey,
sessizce büyür insanın cebinde;
ve günü geldiğinde
kendi anahtarınla açarsın kapıyı.
İnsan, en çok kendi içinde üşür.
Çünkü hiçbir şal, bir gidişin soğukluğunu örtemez.
Kendine sarılırsın,
ama kolların bile yabancı gelir bazen.
İşte o an düşlersin
dünyanın en sıcak yerini;
anne sesi gibi,
çocukluk gibi.
Şehrin ortasında duruyorum.
Kimse bakmıyor
ama herkes görüyor
sırtımdaki yorgunluğu,
adını anmaya korktuğum yerlerden kalma.
Ve biliyorum,
bazı sokaklar sadece gidişleri hatırlar;
geri dönüşlerin haritası yoktur.
Bütün kapılar yüzüme kapanmışken
bir meydan bırakıyorum içimde sana.
Gelirsen bil ki hiçbir şey sormayacağım.
Gözlerimiz konuşur
ve suskunluklarımız anlaşır.
Çünkü bazı yaralar
ancak aynı yerden kanayanlarla iyileşir.
13 Agustos 2025
Orhan Safak
Kayıt Tarihi : 13.8.2025 21:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!