Gök gürültüsü gibiydi sesin
Hiç bu kadar korkmamıştım
Yıldırım gibi kaş çatışların
Şimşek şimşek çarpardı bakışların
Ama...
Garip bir huzur vardı yüzünde
Merhametinin
Öfken ile çatıştığı anlarda
Ateşi ilk, ellerinde tanıdım
Sonra yüreğine dokundum
Alev alev yandım.
Bazen; bir çocuk gibi ağlardın
Kıyamazdım..
Koparılırdı içimde ki, her bir çiçek
Utanır karşında ağlayamazdım
Sana dokunur diye gözyaşlarım
Güçlü görünmek zorundaydım
Her hangi biri olamazdım
Hayat;
Önce bizi değirmeninde una çevirdi
Sonra da elekten geçirip yere düşürdü.
Hamur olduk yoğrulduk
Piştik.
Kısacası bir sofraya oturtulduk.
Amma ve lakin
Üstte kalanlar gibi
Kuşlara yem olmadık
Şimdilerde..
Ölüm
Tatlı bir nefes gibi doluyor ciğerlerime
Yaşadım, gördüm, tadtım
Doydum bu hayata
Elhamdulillah.
Bir gün elbet
Kapayacağız gözlerimizi
Bu kahpe Dünyaya
Vefakat
Hesabını soracağız mahşerde.
Hiç ölmeyeceğim zannedenlere
Bu toprağın üstü varsa altı da var
Ve ölüm de var
Ölüm varsa hesap da var
Mevsimlik işçileriz bu hayatın bahçesinde
Dil-ruba
19 Aralık 2012 Çarşamba /10:00
Emine GençKayıt Tarihi : 19.12.2012 10:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*Biraz yükselmeli biraz uzaklaşmalıyız kendimizden ki, uzaktan seyredebilelim ahvalimizi.
![Emine Genç](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/12/19/mevsimlik-yasiyoruz.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!