Sevginin hiçbir romanını okumadık biz, hiçbir acının gramerini çizmedik
Fışkın kelimelerle, tenimdeki kırışıklıklarla hüzzam bir şiirdir sana yazdığım.
Soytarı bir gülüş, mevsimsiz gülüşdür kimi zaman aşk, bıçak gibi sokulur yaramıza.
Kaçtıkça bizi kovalayan bir muamma, kunduz ısırığı gibi dokunur hayatlarımıza
Acıların ve sevinçlerin gecelerde erkekliğini soyunan çığlıklarında dudağımızdan göklere savrulan sigara dumanlarının macerası gibi kısadır düşlerimiz. Uçarı ve dingin dertlerin hüzne dönüştüğü anlarda kaçkın oluruz dertlerimizden, bıçkın oluruz zevklerimizden ve terimizdeki tuza dokunur, depremlere tutulmuş bir sevda gibi mutluluğun şarkısını söyleriz.
Soytarı bir gülüştür kimi zaman aşk, bıçak gibi sokulur yaramıza. Kaçtıkça bizi kovalayan bir muamma, yanlış denklemlerde kurulan bir masa, kunduz ısırığı gibi dokunur hayatlarımıza. Sorgularında buram buram terlediğim, boşluktan kendimi saldığım, sesine ölümlere kuşandığım ve canıma can katan dudaklarına kapıldığım anlarda pırıl pırıl ovalar düşlerim. Yalnızken insan topyekun bir başınadır aslında. Hiçbir şeyi yoktan var edemem, sevgidir ölümden önce yaşadığım tek hayat.
Hayatımızın kısa anlarında mevsimsel yeşeren ve sonra içli ağlamalara bırakan sevgidir hayatta yaşadığımız tek zaman dilimi. Öyle bir zaman dilimi ki içine yüzyıllarda ancak sığdırılan duygularla bezenmiş... Okurken kendimizden birşeyler bulduğumuz hisleriniz için yüreğinize sağlık.
Sevgi ve saygılarımla.
Kazim UZUN
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta