Gece; yalın ayak yıldızların mabedi,
Maharetli karanlığı, öldürmüş ışığı,
Kıskandırır ayın, yakamozları daveti,
Şarkısını söyler, rüzgarın asil çığlığı..!
Kayıklar uyur, salınarak bir köşede,
Dalgalar hafif hafif okşarken kayaları,
Deniz feneri dört döner biraz ötede,
Arar dört mevsimde, beklediği sonbaharı..!
Sabah; yıkar geçer gecenin krallığını,
Gecenin tüm cinayetlerini, bir bir aydınlatır,
Kabullenir artık karanlık, ışığın varlığını,
Çekip giderken, ardına dönüp hayıflanır..!
Küsmüştür ağaçlar, yaprakların gidişine,
Kalan son yapraklarda, teselli ararlar,
İçin için ağlarlar belki, yazın bitişine,
Sebebi hikmeti, köklerinden sorarlar..!
Tekin Bekar
Kayıt Tarihi : 22.9.2020 00:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Biz insanoğlu tadına kapılıyoruz da hikmeti öte tutuyoruz
Teşekkürler yorumunuz için ''şiir de tam bu minval de.
Manadan ''öç'' almak olmuş beşerin işi,
Madde ise silaha dönüşmüş..!
TÜM YORUMLAR (1)