Ağır bir esaretten, ölümüne sabırla kaldırır başını
Başa bela, vurdum duymaz sonbahara aldanırken hüzün.
Saklı kalanın fetvasını duyar uzaklardan
Zehir zıkkım bir düşün peşinde tükenmişliği bağlayıp Ekim e
Bir heves Kasım ı kucaklama telaşında bulur kendini.
Lodos uçururken hayalleri vazgeçilene ağıtla, adımlar baharı
Nihavente sarılır umuda döner yüzünü daimi döngünün ıslak kırılganlığıyla
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.