Aşklar yaşadım deniz fenerleri gibi uzak,
her fırtınanın sonrasında onu aradım.
Aşklar dolaştım, rotasız gemilerle
Her seviyorum dediğimde kaybettim...
Güneşine yüzümü döndüğüm günler gecemin atardamarını zorluyor şimdi. Geçmiş günlerin çamurlu akıntısında kendimi arıyorum. Bir üzüntü kaplıyor bedenimi. Sabahlar uzak, içimi bir ben görebiliyor, suskunluklarıma yorum arıyorum. Pencereme uzanan yaprak, odama girmeye çalışan ışık ve bedenimi saran yorgunluk anlatılır gibi değil.
Yaşarken aşılmalıymış oysa acılar. Yaşarken hesaplanmalıymış tüm ince değerler. İnsanlar yağmurdan niye kaçarlar diye düşünmüşümdür hep. Günler vardır hani, yaşanmışlığın akılda kalanları. İşte öylesi günlerde kuluçkaya belenen acıları çıkarınca tüm hüzünlerin biyografisi ile sevginin haritası çizilir; oluklardan akan su gibi sarıp sarmalar insanı.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,