Badem ağacı süzülüyorsa derin göğüs dekoltesiyle
Utanıyorsa ak göğsünde sakladığı tomurcuklarıyla
Aşüftenin uçuşan saçlarına, savrulan eteğine rüzgârda
Takılıyorsa şıpsevdi delikanlılar yemyeşil kırlarda.
Etrafta müthiş bir koku varsa kanları ateşlemeye,
İhtiyacı yoksa gözlerin beğenecek bir şey bulmaya.
Rast gele etrafı temaşayla meşgulse zahmetsiz,
Şakıyorsa kuşlar o meşhur sevda şarkılarını fetretsiz.
Kelebekler hep yaşam ve ölüm arasında uçuyorsa;
Kanatlanıp güneşten renk alma yarışındaysa.
Sular köpük köpük coşuyorsa hoyrat ve fütursuz;
Kalıyorsa ayakta yatağını yadırgayıp da uykusuz.
Dağlar gebeymiş ya hani mis kokulu sümbüllere;
Vermişse aşk meyvesini deyip ‘darısı yeni evlilere’
Börtü böcek edasındaysa gündelik yaşantılarının.
Karıncalar boşaltma telaşındaysa kışlık ambarlarının.
Güneş her yatış ve kalkışta okşuyorsa pak sineleri;
Dudağındaysa her an kıştan kalma serinlik buseleri.
Toprak ana kuzucuklarını besliyorsa memesinden
Su kapma telaşındaysa bulutların nemli gözlerinden.
Rüzgâr, ümit dallarımı meyveye durmadan kırmışsa,
Umutlar cansız düşüp nisan yağmurlarına karışmışsa,
Bana düşen sabır tespihine yaslanıp lâ havle… çekmektir,
Anlarım işte o zaman; mevsim yine ilkbahar demektir.
İstanbul, 02.10. 2007
Hasan KarahisarKayıt Tarihi : 1.3.2008 19:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dudağındaysa her an kıştan kalma serinlik buseleri.
Toprak ana kuzucuklarını besliyorsa memesinden
Su kapma telaşındaysa bulutların nemli gözlerinden.
bahar kadar güzeldi ve latifti
kutluyorum. selam va saygılarımla.
gurbetten sılaya
selam ve dua ile..
TÜM YORUMLAR (9)