Mevsim Dal Sancısı...

Kaçıncı gidişim senden

Ay’sız bir gece
Beynimi kemiren düşünce
Çamura bulanmış dizlerim
Cüzdanımda ağlayan bir resim
Kayıp düşmüşüm, kimliksizmişim

Nefesim
Üşümüş sıcağına…

Bir ölüm seç benim için

Belki yakışmaz bedenim
Düşlerinde kurulan darağacına
Elin titrer, basamazsın tetiğe bilirim
Yine de gülümserim
Son nefeste başım düşerken kucağına…

Bir ölüm seç benim için

Koca bir yangında kül koksun tenim
Say ki giderim azgın dalgaların üstüne
Boğulur sensizliğim…

Say ki susuzluktan kurur damağım, dilim
Çölde kum fırtınası çarpar yüzüme
Yine de gülümserim
Gördüğüm serapta ben saklı gözlerine...

…………

Kaçıncı gidişim senden

Yarım bir hece
Düşündükçe kanar öylece

-Deştikçe gül kokar yara…-

Yorgun düşmüşüm
Kuralsızmışım
Sızıp kalmışım kaldırımlara…

Sür git vakitler kahpe oynaşı
Yaşamak dediğin şey bir yalnız iklim
Ölüm yoldaşı

Kırık mezar taşı
Suyu, ekmeği aşı
Bir avuç sevmek…

Zordur mert olana ey güzel

Bile bile yenilmek…

…………………………

Bir ölüm seç benim için

Sensiz diyarlara göm beni
Sözlerin olmasın,
Gözlerin yağmur olup damlamasın yüreğime

Öyle bir gitsin ki ruhum senden
Sızın kalmasın
Ansızın saplamasın hançerini böğrüme…

Öyle bir bitsin ki bu aşk
Sensizlik bir daha doğmasın günüme…

………

Kaçıncı gidişim senden

Ay’sız bir gece
Yolum sensizlik gayrı
Ayrı sorgular..Aynı işkence…

Bölüştük sevdayı derdi tasayı
Özledik masmavi gökyüzünde süzülen
Çocukluğumuzdan kalma uçurtmayı

Buluştuk kaldırım köşesinde
Ben gitmeye, sen kalmaya yazgılı
Ben kırık dal sancısı
Sen yaprağı hüzne açan yazgülü

Yorulduk ter kokan vuslat gecesinde…

Bir ölüm seç benim için
Kovgun baharlar susku ayazlar
Ne de ansızın yüreğimde kopan fırtınalar
Silmiyor alın yazımdan ismini…

Ya şimdi umuda sakla soluğumu
Ya ömrüme yasakla nefesini…

Bileyim…

Seni yaşamaktır bu sevdanın öyküsü
Çokça zamandır dilimde o Selanik Türküsü

Ya bende kalsın adın
Ya bırak beni kadın…Bırak…

Öleyim…