Mutluluk kayan bir yıldız
Zifiri mor bir geceyi yaran
Arada şu zalim dünyaya selam çakan
Koşsan da tutamadığın küçük bir taş parçası
C.'ye ince bir sitemdir
Benle konuşmayı kesince biter sandın
Bilmiyorsun ki ben sokağında yatıyorum
Sokağında uyanıyorum
Sendeki yürek
Bir hakim vicdanı
Merhamet kifayetsiz
Yüreğim hifayetsiz kalıyor
Sen ağlayamazsın
Acıysa hüzün şarabı
Tatlıdır aslında üzümün tadı
Aslolan hüznün tadı
O da zehirden acı
Tütüyorsa acının buruşmuş bedeni
Ayyuka vurdu sahilde yıldız
Koparttı geceden aydınlık
Titredi soğuktan ay
Bulut kapadı güneşi
Gri hava
Gri bulut
Bir kederim vardı
Farklı gökyüzü, farklı mevsimlerim vardı
Keder aynı keder
Ama durdu artık zaman
Gökyüzü bir yağlı tablo
Mevsimler küresel ısınmaya mağlup
Yıl 23, milenyumdan
Hiçbir şey değişmedi insanda, merak etme
Hala kancı
Hala gözü aç
Hala vahşetçi !
…
Nefret ederken de seviyorum seni
Adını anmaktan korksam da
İçimi ürpertiyor
Adın
Yüzünün silüeti
Tuttuğum elinin soğukluğu
Sanırsam
Şu an ne iyi
Ne de kötüsündeyim
Ucu bucağı Allah’a mahsus hayatta
Bir belirsizlik içinde titrerken vücudum
İkinci kez yıkılmaktan korkuyorum sadece
Gene gün doğdu
Tan ağırlaştı şaşaklarında, kıpkırmızı
Tabiat ana uyandı, Tanrı uyandı
Gün doğdu gözlerinde...Kahverengi gözlerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!