SÜTÇÜ
İbret al ölümden sende pay çıkar,
Çokça hesap eyle topla say çıkar,
Sütçü Esat öldü acep ne yapar,
Azrail’e hesap kitap yetmiyor.
Kalpten kalbe doğru akar şelâle
Gözden göze doğru çarpar meşale
Gelmiyor hesaba akla hayale
Ömür neye gebe gör insanoğlu.
Okyanus ortasından kara görülmez
Sağlam olmaz harçsız duvar örülmez
Delik geniş süt kevgirden süzülmez
İnce süzgeçlerden geç insanoğlu.
Diken dal olmadan gül yetişmiyor
Uzatsam elimi kol erişmiyor
Sevdada yanmadan insan pişmiyor
Kutlu sevdalarda piş insanoğlu.
Binlerce kelimede belki bir hece
Onca kum içinde küçücük zerre
Karanlık akşamda zifiri gece
Gel ateş böceği ol insanoğlu.
Göz pınarlarından akan damlalar
Cehennem görmesin tüm inananlar
Ateşe dayanmaz yanar kayalar
Gözündeki sudan dök insanoğlu.
03.08.2011 Mendik
Güven vermiyor Adalet,
Milletteymiş hâkimiyet!
Sanki devri cahiliyet,
Yavaş yavaş sızar koku.
Terazi yanlış tartıyor,
Toprak altındaki kılcal damarlar
İnsanoğluna nimet olmaya gider
Ağaç bir poyradan devam ederek
Sular çam oluğa uykuya gider.
BURASI ANADOLU
Ezelden ebede giden kervanlar,
Meçhul’ün yolları sizlerle dolu.
Çalıyorsa sazlar, okunursa ezanlar,
Korkma misafir ol burası Anadolu.
Âdem atam yasak meyveden yedi,
Cennetten alınıp cezasın çekti,
Kırk yıl tövbe edip affı bekledi,
Senin çektiklerin çile mi sanki?
Firavun Musa’ya neler çektirdi,
On beş on altı yaşımda,
Sevda yeniydi başımda,
Kızlar yaylada diye biz,
Gece giderdik oraya,
İki arkadaş gece yola,
Giderim köyüme sensiz duramam
Sana geldiğimde yolum bulamam
Çok düşündüm amma sensiz olamam
Güzeller güzeli canım İstanbul.
Çok yerini gezdim bitiremedim
GEL YAVAŞ YAVAŞ
Bünyeyi sararsa bir tatlı telaş,
Tek Vatan, tek Bayrak işte arkadaş,
Oku, azmet, Hazmet, çok çalış, düşün,
Hayata hazırlan gel yavaş yavaş.
Kâbus ve Rüya
Akşamdan yemiştim kuru fasulye,
Sancılar mideme başıma vurdu,
Uyuyamadım epeyce rahatsız oldum,
Karnımda ağrılar hep azdı durdu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!