Açıktan açığa
Vurulurken bir anne
Kapı arkalarında
Ağlayan sendin belki de
Öksüz kalmış çocuklarla…
Gün olur
Aşiyanında bir bülbül firkate durur
Bu bir vatan acısıdır
Yürek yangınıdır
Matem havasıdır…
Gece ve sen
Beklenen ve beklenmeyen
Düş/tünüz gökte/n pencereme…
Ürkek bir adım atacak
Zonguldak’ta
Bir maden ocağında
Siyaha bezenmiş bir güldür
Gülen yüzüyle her baba…
Ey nefsim! Kalbim gibi ağla ve bağır ve de ki;
Faniyim fani olanı istemem
Acizim aciz olanı istemem
Ruhumu Rahmana teslim eyledim, başka istemem
İsterim fakat bir ebedi sevgili isterim
Zerreyim fakat ebedi güneş isterim
Yılların heybemde büyüttüğü kelimelerle
Andım seni; andım seni her gece
Çoğu zaman esir kaldım hücremde
Kimi zaman belki yanımdaydın sen de
Bu bir kördüğüm, bu bir bilmece…
İçli bir ses var bu gün bu şehirde
İçli bir çift göz, içli bir koku
Ya şarkımızı söylüyorsun avaz avaz
Ya ağlıyorsun bakarak resimlere
Ya da kokluyorsun karlı bir kış gününde
Boynuna doladığım o kaşkolum elinde...
Ne zaman fikre düşse bir yalnızlık korkusu
Bir duanın avuçlarına düşerim ay ışığında
Hoş bir seda çınlar kulaklarımda
Hep sesin yankılanır şehrin semalarında
Ve yaslanırım sinene ülkemin yamaçlarında…
Gözlerin düşer göğün mavisinden
Soğuktur zifiri karanlıklar ülkesi
Ben, düşler şehrinin mütevazı sakini
Sen Güneş’in kızı avucumu ısıtan
Gözlerinle...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!