Sığ uykularla kaçıyorum gecelerden
Korku damlıyor, zift damlıyor, karanlık damlıyor
Sabaha kadar derinleşiyor bir meçhul
Çekiniyorum işkencelerden...
İçimin deniz oluşundan ürküyorum
Bu denizden, bu adadan, bu dalgadan
Dün şehirden birisi gitmiş
“Güle güle” niyetine eller sallanmış
Gülmeden, gülemeden…
Şimdi içimde burkuntular akıyor
Dilsiz nehirler gibi ağlaşıyoruz
Dünden beri
Nâçârsın ellerde bıraksalar kaçarsın
Bakışını sağa sola çevirme ürkek
Titrek kalbine bir gün sekte vurmadan dur
Ömür testisine çarpıp devirme ürkek.
Bahtını rüzgârda saman gibi savur da
Saat asılıyor zamanı
Yelkovan akrepten kaçıyor,
Ben senden...
Dört yirmi
Ayrılık vakti mutad
Geçmiş gömleğini soydular
Beni bir akvaryuma koydular
Bul bir arkadaş
Burada dolaş
Sağın solun yol
Burada mutlu ol dediler
Gözlerine sığınmak için
Böyle anlarda eşiğine geliyorum
Dilekçe niyetine şiirler yazmak için
Oysa sen
Bakışlarını kilitlemişsin uzaklara
Bakışlarınla gitmişsin
Gözlerime hale oldun en son
Bakışımda sen döndün bu gün
Cesaretsizliğimi anlamaz mısın bir türlü! ...
Beni anlamaz mısın? ...
Kelimeleri gülüşler arasında verdim hep
Kelebeğin kanadındaki pembecik toz
Belki biraz siyah
Biraz sarı
Biraz boz
Belki bir soru, belki bir sözcük
Kalem kadar küçük
Dün sana yandım
Sana kandım, ufkuna daldım
Selamsız yürüdüm
Hayalini sürüdüm
Baktım peşimde yoktun
Kalakaldım! ...
İlk defa durgun gördüm seni
Oturmuşsun yalnız, perişan
Alnında çizgiler belirmiş
Gözlerin çökmüş duman duman
İlk defa yorgun gördüm seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!