Mefhar - i Mevcudât, Hazret-i Fahr-i Alem
Muhammed Mustafâ râ Salevât
Allâh adın zikredelim evvela
Vacib oldu cümle işte her kula
Allâh adın her kim ol evvel anâ
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Senin inandığın Resul mü?
Senin, benim, onun inandığı hatta inanmadığı Resul aynı Resul. Fark nerede cancağızım? İşte fark ne kadar onun ile olduğumuz ve idrak ettiğimiz ile alakalı. Burada idrak meselesi o kadar çok önemli ki, bu onun ile ''bile'' olmaya gider. Bu idraka sahip olan her kişi bilir ki (senin de dediğin gibi) ihtiyaç onun övülmesine değil, bizim onu övmemizedir. Muhtaç olan bizin haşa Resul ü Ekrem efendimiz değil. Umulur ki öve öve yücelte yücelte yakın oluruz. Allah ta Kuran ı kerimde kendini överken ve biz dua ederken onu eksikliklerden noksanlıklardan tenzih ederken Allah için bir şey yapmıyoruz. Biz ancak kendimiz için onu yüceltiriz.
Vesselam...
Tamamen uydurma.Benim İnandığım Resulün,bu tarz uydurma methiyelere ihtiyacı yoktur. O zaten Nebidir,Resuldür ve Rahmeten lil alemindir.Geriye bie şey kaldı mı?
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta